44 entry daha
  • hep kendi bildiklerinin doğru yol'unda ilerleyen, başkalarının gerçe(kli)ğine kendi kadrajından, köhnemiş monarşik diktatör perspektifinden bakmayı yeğleyen mehmet ağar beyin, partisinin 8. olağan büyük kongresinde yaptiği konuşmadan bir estantene ile başlıyor, ürperti seansım;

    "türkiye’de bizim iktidar olduğumuz dönemlerde kimin ne sıkıntısı oldu ? kimin ne problemi oldu ? türkiye’de huzur mu kayboldu ? kardeşlik mi kayboldu ? devletle millet arasında ne sıkıntı oldu ?"

    çoğunluğunu balık hafızalıların ve de işine geldiği gibi anlayanların oluşturduğu, sokaktaki dozer çalışmasını bile, "ulan dozere bak, ne biçim kaldırdı taşı" naralarıyla şaşkın şaşkın izleyenlerin bolca bulunduğu kalabalık bağırıyor : "-heyyoooooooo !!!!!" ardından senkronize bir şekilde, sırf kürsüden konuşan biri olduğu için lider gördükleri liderlerinin sırtını tıpışlama alkışları . .

    dinlerken derin bir iç geçiyorum. gözlerimin önüne, özel timler tarafından boşaltılıp yakılan köyler, tüm hayatlarını geçirdikleri bozkırlardan hiç bilemedikleri şehirler(d)e sür(ün)dülen köylüler, bir hiç uğruna öldürülen kürtler, 'senin derdin, meramın nedir?' diye sormadan gözaltında kaybedilenler, yargısız infaz edilenler geliyor. evet diyorum sonra. tabi ki canım ne oldu ki onların zamanında ? tansu çiller hanımla, mehmet ağar bey, el bebek gül bebek yönettiler ülkeyi. türkiye' deki en büyük üçüncü devaluasyon olmadı zaten, batık banka tregedyası yaşanmadı, kimse de devletin paralarını iç etmedi. kimin başı sıkıştı ki onların zamanında allah aşkına ?

    şiddetle getirilen dayatma, adı var kendi yok huzur olmadı. tüm cumhuriyet tarihi boyunca, salt kürtler değil, bu coğrafyayı oluşturan, farklı kimliklere sahip tüm halk mozaği göz ardı edildiği için zaten hiç oluşturulamayan ve de böylece hükümsüz olan kardeşliğin adı sanı hepten silinmedi. o kadar insanın içini kıyan, akla hemencecik oğlu askerdeyken, ansızın ölüm haberini alan anneleri ve dağlara emanet ettikleri evlatlarının ölüm haberini duyduğu andan beri bağrında kara taşlarıyla gezinen kürt analarını getiren kimseler ölmedi. ve tabi ki milletle devlet arasında bunlar yaşanmadığı için sıkıntı yaratacak hiçbir sıkıntılı hal girmedi !

    en azından ve de hiç yoktan hafızaları anlık silinmeyen, gündelik yaşamayan, hayata daha doğru düzgün perspektiflerden bakan bir avuç insan var da memlekette, seslerimiz çokca duyulmasa da, o konuşmayı dinlerken, hep bir ağızdan bağırabiliyoruz;

    mehmet ağar bey, sen onu benim külahıma anlat diye . . .
852 entry daha
hesabın var mı? giriş yap