2 entry daha
  • durumun ciddi oldugunu gosterir. soyle ki: eger sadece tepemiz atmissa, sinirlerimiz bozulmussa gidip saclarimizi boyatiyoruz. koku bizde olsa da sacin eski boyuna gelmesi aylar surebilir ama boya cogunlukla kolayce geri cevrilebilir bir eylemdir.
    (bkz: sinir bozukluguyla sac boyamak)
    (bkz: sevgiliden ayrilinca sac boyatmak)

    eger sac kestiriliyorsa hayat kokten bir degisim istegiyle yanip tutusulacak kadar boktan bir hal almis demektir, sac kesimiyle kendime yeni bir ben lazim yakarislari fiiliyata gecirilmeye calisilmistir. ise yarar mi? yaramaz. o ayri mesele.

    bu arada kadin-erkek arasindaki cekimi evrim/dogal seleksiyon ile aciklayan modellerde uzun saclarin erkekler icin kadini cekici kilan bir unsur oldugu soylenir (genis legen kemikleri gibi) cunku uzun saclar kadinin sagliginin ifadesidir, "saglikli kadindan saglikli yavrular dogar, gidip dolleyeyim ben bunu bari" moduna girer adam. belki de adam uzun sac gorunce "hee, bak bu kadinin saclari uzun, demek ki ruh sagligi yerinde, bunalimda degil ki kestirmemis. dolleyeyim fiziksel ve ruhsal sagligi yerinde yavrularim olsun, genlerim gelecek nesiller icinde at kostursun. hayat bayram olsun" diye fikir yurutuyor olabilir. (bkz: gotunden sallamanin en guzel ornegi).

    editleye editleye kalmadi kalmadi ama sunu da eklemek isterim: (bkz: bir antidepresan olarak kuafor)
135 entry daha
hesabın var mı? giriş yap