• başlık tam olarak şöyle olacaktı yüksek lisans ve doktora tezinde aynı konunun kopyalanması fakat karakter sınırından dolayı bu şekilde açtım. gelelim konuya bir facebook gurubunda gördüm birisi iki tez çalışmasının adından aramış ve ss alıp paylaşmış bende buradan bu rezaleti paylaşmak istedim. tez.yok.gov.tr den iki tezi tez nosu ile aradım ve iki çalışmanın da konu başlıkları hemen hemen aynı, daha sonra tıklayıp özetlerine baktım kelime değişiklikleri yapmışlar birinde 20 gün olanı diğerinde 4 hafta gibi. bunlarda tez noları 339884, 303446. iki çalışmanın da danışman hocası aynı kişi. birisi 2011 yılında yüksek lisans diğeri 2013 yılında doktora çalışması olarak kullanılmış. doktora yapan şahıs van yüzüncü yıl üniversitesinde öğretim üyesi olarak görünüyor.

    türkiye'de bilim adına diyeceklerim bu kadar!

    ekran görüntüsü
    https://prnt.sc/j4i6cq

    edit: tezlerin ikisinde de literatür ve genel tanım kısımları aynı kaynaklardan oluşuyor onun dışında tezi farklı kılacak yöntem araştırma kısmı ise hemen hemen aynı. iki çalışmada
    1cc (1mg/kg) diklofenak sodyum kullanılmış. hani şu olsa farklı derişim ve yüzdelerde verilse dersin ki aynı konu farklı oranlarda denerek tekrar edilmiş ama öyle bir fark görünmüyor. aşağıda iki çalışmanın gereç kısmı var.
    _____
    çalışmamızda yüzüncü yıl üniversitesi tıp fakültesi deney hayvanları yetiştirme ve
    araştırma merkezi’nden temin edilen, ağırlıkları (150-200 g.) arasında olan daha önce hiç
    çiftleşmemiş 9 adet erişkin albino dişi sıçan kullanıldı. ayrıca çalışma öncesi yyü tıp
    fakültesi etik kurulundan izin alındı (26.03.2009 karar no:04).
    çiftleşme için 24 saat aynı kafeste tutulan üç dişi, bir erkek sıçan daha sonra ayrı
    kafeslere alındılar. sonra dişi sıçanlar denek (3 adet), kontrol (3 adet), sham (3 adet) olmak
    üzere 3 gruba ayrıldı. her gün tartılan sıçanların ağırlıklarındaki artış gebeliklerinin göstergesi
    olarak kabul edildi ve ertesi gün dişi sıçanlarda vaginal plak gözlenenler, gebeliğin sıfırıncı
    ‘0.’ günü kabul edildi. sıçanlar normal ışık ve karanlık siklusu ile (21 ±2 ºc) takibe alınarak,
    yem ve suları standartlara uygun verildi. çiftleşme olayının ardından beş gün sonra denek
    grubu olarak ayrılan sıçanlara gebeliklerinin 5. gününden itibaren 15 gün süreyle günde bir
    kez 1cc (1mg/kg) diklofenak sodyum (voltaren, 75mg/3 ml ampul, cıba geıcy, istanbul)
    i.m (intramüsküler) yolla enjekte edildi. sham grubu gebe sıçanlara ise, aynı miktarda serum
    fizyolojik enjekte edildi. kontrol grubuna ise herhangi bir işlem yapılmadı.
    sıçanlar enjeksiyon süresince her gün tartıldılar ve kayıtları alındı. doğuma yakın her
    sıçan ayrı kafese alındı ve doğum günü postnatal ‘o’ sıfırıncı gün kabul edildi. postnatal (3-4
    hafta arası) yavruların erkek ve dişileri ayrılarak farklı kafese alındı. (erkek ve dişi ayrımı ise
    şöyle yapıldı; erkek sıçanda perine dişiye oranla daha geniş, dişide ise perine mesafesi daha
    dardır). sonuçta; hepsi 4 haftalık olmak üzere, 6 adet denek grubu, 6 adet kontrol ve 6 adet
    sham grubu elde edildi. yavru dişi sıçanlar ketalar anestezisi 50 mg/kg ile derin anesteziye
    alınarak transkardiak sol kalpten bir kanül vasıtasıyla perfüze edildi. kalbin sağ atrium kesisi
    yapılarak açıldı ve berrak sıvı akıncaya kadar kanın boşalması beklendi. akabinde serum
    fizyolojik 0,5 ml'lik heparin verildi, ardından % 10 nötral formaldehitle tespit edildi, ilgili
    bölgeler beyazlaşıncaya kadar işleme devam edildi. yavru 4 haftalık sıçanların ilk olarak,
    karın ön duvarı diseksiyonla açılarak sağ overlerin abdomen boşluğundaki yeri belirlendi ve
    cetvelle boyu ölçüldü (şekil 13). daha sonra overler uterus ile birlikte dışarı alındı.
    sonrasında alınan overler tuba uterinalardan ayrılarak, ışık mikroskobu için %10 formalinde
    48 saat tespit edildi.
    -----------------

    ------------------
    çalışmamızda yüzüncü yıl üniversitesi tıp fakültesi deney hayvanları
    yetiştirme ve araştırma merkezi’nden temin edilen, ağırlıkları 150-200 g. arasında olan
    daha önce hiç çiftleşmemiş 12 adet erişkin albino cinsi (9dişi+3erkek) sıçan kullanıldı.
    ayrıca çalışma öncesi yyü tıp fakültesi etik kurulundan (26.03.2009; karar no: 04)
    izin alındı.
    çiftleşme için 24 saat aynı kafeste tutulan üç dişi ve bir erkek sıçan daha sonra
    ayrı kafeslere alındılar. ertesi gün dişi sıçanlarda vaginal plak gözlenenler gebeliğin
    sıfırıncı ‘0.’ günü kabul edildi. gebe kaldığı tespit edilen sıçanlar rastgele denek grubu,
    sham grubu ve kontrol grubu yavru sıçanlar elde etmek amacıyla ayrı ayrı kafeslere
    konulup gebelikleri boyunca takip edildiler. her gün tartılan ve kayıtları alınan
    sıçanların ağırlıklarındaki artış gebeliklerinin göstergesi olarak kabul edildi. sıçanlar
    normal ışık ve karanlık siklusu ile 21 ±2 ºc oda sıcaklığında adlibitum olarak
    beslenmeye tabi tutuldular. çiftleşme olayından beş gün sonra denek grubu olarak
    ayrılan sıçanlara gebeliklerinin 5. gününden itibaren 15 gün süreyle günde bir kez 1
    mg/kg diklofenak sodyum i.m. (dntramüsküler) yolla enjekte edildi. sham grubu gebe
    sıçanlara, aynı miktarda serum fizyolojik i.m. enjekte edildi. kontrol grubu sıçanlara ise
    herhangi bir deneysel madde verilmedi.
    doğuma yakın her sıçan ayrı kafese alındı ve doğum günü postnatal ‘o.’ sıfırıncı
    gün kabul edildi. postnatal 3-4 hafta arası yavruların perine mesafelerine bakılarak
    erkek ve dişi ayrımı yapıldı ve daha sonra farklı kafeslere alındılar. (erkek ve dişi
    ayrımı ise şöyle yapıldı; erkek sıçanda perine dişiye oranla daha geniş). sonuçta; hepsi
    20 haftalık olmak üzere, 6 adet denek grubu, 6 adet sham ve 6 adet kontrol grubu elde
    edildi. yavru dişi sıçanlar postnatal 20 haftanın sonunda ketalar anestezisi (50 mg/kg)
    ile derin anesteziye alınarak transkardiak bir kanül vasıtasıyla sol ventriküle girilerek
    perfüze edildi. sonuç olarak 6 adet denek grubu, 6 adet sham grubu ve 6 adet kontrol
    grubu olmak üzere toplam 18 adet dişi sıçan çalışmaya dahil edildi. kalbin sağ atrium
    kesisi yapılarak açıldı ve berrak sıvı akıncaya kadar kanın boşalması beklendi.akabinde serum fizyolojik ve 0,5 ml'lik heparin verildi, ardından % 10 nötral
    formaldehit tespit maddesi ile perfüze edildi. dlgili bölgeler beyazlaşıncaya kadar işleme
    devam edildi. perfüzyon ve tespit işlemini takiben 20 haftalık yavru sıçanların ilk
    olarak, karın ön duvarı diseksiyonla açılarak sağ ovaryumun abdomen boşluğundaki
    yeri belirlendi. sonrasında alınan ovaryumlar tuba uterinalardan ayrılarak, cetvelle boyu
    ölçüldü. (şekil 11). ışık mikroskobunda gözlemlemek için % 10 formalinde 48 saat
    tespit edildi.
    -----------------

    işin daha komik yani iki tezde aynı araştırmanın farklı dozlarda yapılmasını tavsiye ederek sonlandırılmış.

    sonuçlarda minimal
    farklılıklar tespit edilmesine rağmen istatistiki yönden anlamlı bir fark bulunmadı
    (p>0.05). bunun sebebinin düşük doz (1mg/kg) kullanılmasından kaynaklı olabileceğini
    düşünmekteyiz. dleri çalışmalar için daha yüksek dozların kullanılmasının yanı sıra
    elektron mikroskobik follikül mitokondrionları volümünün stereolojik olarak
    araştırılmasını önerebiliriz.

    --------------------------
28 entry daha
hesabın var mı? giriş yap