saparmurat niyazov

• söylemleriyle, kitaplarıyla, televizyonda hergün istisnasız beş saat boyunca yayınlanan özyaşam öyküsünden kesitlerle, yazdığı ruhname adlı kitabı okullarda zorunlu kitap kılmasıyla, hatta ehliyet sınavına girecekleri bile ruhname kitabından on altı saatlik derse tabi tutmasıyla, muhalefeti medya aracılığıyla yerin dibine batırmasıyla, kendisine komplo düzenleyeceğine inandığı muhalifleri bir bir yakalatıp, "ben aslında bir eroinmanım, yaptığım bütün o kötü şeyler sırasında aklım başımda değildi, türkmenbaşı bize allah' ın bize bir armağanıdır" diye ifadeler verdirtmesiyle, köroğlu' nun rüyasına girdiği ve kendisine "sen türkmenlerin liderisin, onları aydınlığa sen çıkaracaksın" dediği iddiasıyla, türkmen kadınlarla evlenmek isteyen yabancıları elli bin dolar para ödemeye mecbur bırakmasıyla, ve bunlar gibi yaptığı binbir diğer şeyle, öyle yüce bir konuma oturtmuştur ki kendi kendini; güneşle beraber dönen kocaman heykeli, "aslında niyazov güneşi değil, güneş niyazov' u takip ediyor" diye espri malzemesi yapılmıştır. ancak bu heykelin bir de bahtsızlığı vardır ki, yumuşak bir zemine yapıldığı için her ne kadar güneşi peşinden koşturursa koştursun, her geçen sene biraz daha dibe batmaktan kurtulamamaktadır. ama çöle buzdan saray yaptırma hayalleri kuran bir liderin, buna da ergeç "pratik" bir çözüm bulacağı kesin..
  ayrıca, türkmen halkının, niyazov' u, niyazov' un iddia ettiği gibi çok sevdiğini düşünmüyorum. ömür boyu devlet başkanı seçilmesi halkın kararı değildir zaten. referandum ya da seçim sonuçlarının niyazov ve partisi lehine yüzde doksanlara varan oy iddialarının da doğru olmadığı bilinmektedir, zaten türkmen halkı, oy kullanmaya gitmenin bile gereksiz olduğunu, kimse oy kullanmasa bile, yine de "herkes bizi destekledi" gibi bir duyurunun yapılacağını söylemektedir. kaldı ki, tanıdığım türkmen arkadaşlar da, türkmenlerin artık bu durumdan hoşnut olmadıklarını anlatmaktadır.
  dışardan bakan için gülünç hareketler yapmaktan öteye gidemeyen bir devlet başkanın diktasında yaşamak ve binbir saçma söyleme ve harekete maruz kalmak, türkmenler için o kadar da eğlenceli olmasa gerek.