• çocukken bütün yazlarımı geçirdiğim köy.

    büyük çekmece'nin roma dondurması yemek için gidilen yazlık bir yer olduğu zamanlarda istanbul'dan şehirlerarası otobüsle gidip gelmek icab ederdi. otobüsler e5'teki koru et lokantasında indirir lokantayla mesire yerinin* arasından çıkan yoldan ya yürünerek ya da bir tanıdığa rastlayarak gelinirdi.

    köyün etrafındaki araziler ufuk çizgisiyle birleşir, hava açık olduğu zaman uludağ, adalar falan görünürdü.

    yakuplu çingenelerin göçebe hayattan yerleşik düzene geçmelerine sahne olmuş bir yerdir. yakın zamanda yakuplu belediyesi çingenelerin üstüne kondukları araziyi boşaltabilmek için başka bir yere apartmanlar dikip çingeneleri oraya taşımıştır.
    vişne ağacımızı korumak gibi bir misyonum olduğu için daha çok çingenelerin çocukları ile haşır neşir olmuşluğum vardır. buradaki çingene çocuklarının tek atışta iki kaşınızın ortasını yarabilecek kadar süper sapan kullandıklarını ve genelde taş yerine demir bilye kullandıklarını da bir ben bilirim.

    ayrıca köyün ilerisinde angurya çiftliği diye bir yer vardı. yakuplu ile beraber güzel bir görüntü oluştururlardı.

    şimdilerde bütün bölge eskiden adı sanı duyulmayan beylikdüzü diye anılıyor. yapılan inşaatlar araziyi değiştirdiği için ne neredeydi gözümde canlandırmakta bile zorluk çekiyorum.

    yakuplu ve çingeneleri hakkında bir yazı:
    http://www.aksiyon.com.tr/detay.php?id=14887
8 entry daha
hesabın var mı? giriş yap