the long dark tea-time of the soul
-
zamanında izmir kelepir'de tesadüfen gördüğüm, yazarın adını bilmesem de bir şekilde etkilendiğim, satın aldığım ve ilerleyen bikaç gün içinde bitirdiğim, bazı kısımlarını tekrar tekrar okuduğum deli bir roman. bu romandan sonra otostopçu çıkmış ve dumur etmeye devam etmişti. ruhun uzun karanlık çay saati için otostopçu'nun ilk iki cildinden sonraki en iyi dna romanı da diyebilirim rahatlıkla. hazır otostopçu gündemdeyken sarmal yayınevi ya da başkası bu ve diğer dirk gently kitaplarını bassın bence. hiçbir yerde bulunmuyor. tükenmiş.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap