3 entry daha
  • bach'ın dinlemek ve engin bilgisinden yararlanmak için aylarını verdiği, zamanının en büyük org ustası.

    bach, arnstadt-lübeck arası mesafeyi (öyle böyle değil, 450 kilometre) tabanvay ile katetmiştir (oğlu philip emmanuel'in nekrolog'una göre). bu durumda da lübeck'e gidiş-dönüş süresinin dört haftayı geçeceği, daha ilk adımını attığı anda bellidir. lübeck'e asıl gidiş amacının, buxtehude'nin eşsiz parçalarını çoğaltarak birer kopyasını arnstadt'a getirmek olduğu düşünülecek olursa, bach'ın bu işe kafasında ayırdığı zamanın bir aydan kısa olmayacağını düşünebiliriz. hele de lübeck'e gitmek için seçtiği zaman (1705 kasımı) bize gösteriyor ki, kışı lübeck'te geçirmeyi zaten kafasına koymuştur bach. yoksa ocak ayında yürüyüş yapmak durumunda kalacaktı ki, bu kadar büyük bir tehlikeye atılacağını kim düşünebilir? kısacası, bach müziğini geliştirmek uğruna kilisesinden kaçıp lübeck'e gitmiş, üç ay sonra da geri dönmüştür; hiçbir zaman da aldığı izinle sınırlı kalma gibi bir niyeti olmamıştır. peki bu durum hiç mi karışıklık yaratmamıştır arnstadt'ta? onu da, bach'ın dönüşünden sonra durumun aydınlatılması için arnstadt kilisesinde yapılan oturumun 21 şubat 1706 tarihli tutanaklarından takip edebiliyoruz:

    "yeni kiliselerin organisti bach'ın, bu kadar uzun süre nerede bulunduğuna ve iznini kimden aldığına ilişkin ifadesidir:

    ille (kendisi): sanatında usta bir başkasından öğrenmek için lübeck'e gitmiş ve fakat öncesinde sayın superintend'den (yönetici) izin almıştır.

    superintend: yalnız 4 hafta izin istemiş, fakat neredeyse bunun 4 katı fazla dışarıda kalmıştır.

    ille: orada öğrendikleri ile de gelişen org çalışının, şikayete mahal vermeyecek ölçüde maruzat kabul edilmesini ummaktadır.

    nos (biz): şimdiye kadar choral'de pek çok harika variationes yapmış olmasına, birçok yabancı tonu araya karıştırmasına ve cemaatin bundan confundi (hayranlık) duymasına neden olduğunu belirtiriz."

    işte bach, bu gerekçe ile "affedilerek" arnstadt'ta işinin başına dönmüştür. buxtehude'den kopyaladığı eserlerin pek çoğu, sonradan oğulları tarafından çoğaltılmış, ancak bu sayede günümüze kadar ulaşmıştır.

    bir de şunu düşünelim: bu zincir bir noktada kopsaydı, mesela buxtehude bach'ı o kadar iyi karşılamasaydı ve eserlerinin çoğaltılmasına izin vermeseydi; ya da bach döndüğünde kilise ona katı davransaydı ve yeniden işinin başına dönmesine izin vermeseydi, bugün bach ve buxtehude hakkında ne bilebilirdik?

    (bkz: what goes around comes around)
12 entry daha
hesabın var mı? giriş yap