gazeteci

• harika bir meslek. hayatın her alanına dalını budağını uzatmayı, 5 duyuyu sürekli tam performans çalıştırmayı gerektiriyo. yorucu. ve bir takım insanlar için bozucu. hayvan kişi her hangi meslekten olursa olsun kendini belli etmek zorunda ya... işte hayvan gazeteci direkt açıktan belli eder.
  -arkadaşlar hep beraber biraz gerileyelim.
  -tamam sırayla çekelim. sayın rektör buraya
  -sayın başkanım buraya
  -sayın... buraya
  -buraya
  -bir daha tokalaşır mısınız?
  
  bunlar normal gazeteci konuşmaları. öyle bir meslek ki tatlı rekabet derler ya, işte o tatlı sıfatının bulunması şarttır, çünkü hepsi birbirinin eline düşer eninde sonunda. haber atlatma yarışları, karşılaştıkları etkinliklerde, kokteyllerde espri malzemesidir kadeh tokuşturarak yaptıkları sohbetlerin. paslaşmaları, dayanışmaları gerektiğini bilirler; sonuçta hepsi sistemin bir çok koridorunda dolaşmış, emeklerinin medya patronlarını ceplerinden sistemin bağırsaklarına aktığının bilincindedir. "sevmeden yapılmaz bu meslek" derler.
  
  olay anı. gazeteciler kameraları ellerinde kıç kıça anı yakalamaya çalışıyor. biri tatsızca en öne geçer, arkadaki kameraları umursamaz, görüntüsünü aldığı insanların kim olduğunu umursamaz ve profesyonelce işini yapar çeker gider. ayağına mı basmış birinin, annesi yaşında kadına emirler mi yağdırmış, meslektaşlarının işini mi engelemiş hiç umursamaz. haber müdürüne götürsün de fotoğrafını haberini. ne profesyonelce!
  
  (bkz: medya profesyonelliği)