181 entry daha
  • italyan ev arkadaşımın dolabımızda sürekli bulundurması münasebetiyle kendisinden bizzat tarifini aldığım içki.
    baktım bu konu yine gündem olmuş, 1,5 aydır italya'da yaşayan bir türk kardeşiniz olarak konuya kayıtsız kalmam imkansızdı.

    tarife geçmeden önce biraz genel bilgi verelim.
    italya'da kendilerine ait fabrikalarda yalnızca limoncello üretip, şişeleyip dünyanın dört bir ucuna satarak bir servet sahibi olmuş aile şirketleri var.
    burada limoncello yapılacağı zaman, amalfi bölgesinin limonları tercih ediliyor.
    limoncello italya'da, sindirimi kolaylaştırdığı düşünülerek daha çok akşam yemeğinin üzerine tüketilen digestivo içkilerden biri.
    içki olarak tüketilmesinin haricinde, dondurmaların üzerine gezdirilebiliyor veya tatlıların hamurlarına ya da kremalarına karıştırılabiliyor.
    asla buzluğa koyulmaması gerekiyor; fakat içimden önce yalnızca şişe soğuyana kadar bir süre bozdolabında bekletilip, dolaptan çıkarıldıktan sonra da bir süre oda sıcaklığına yaklaşana kadar bekletiliyor.
    bir yerde size hafif soğuk değil de, buz gibi bir limoncello servis edilirse, bunun doğal limonlardan yapılma değil; aroma ve kimyasal katkı içeren bir limoncello olduğu ve bu servis şeklinin, natürel olmayan nahoş tadı kamufle etmek için kullanılan bir yöntem olduğu düşünülüyor.
    gastronomik literatürde, yapımı haftalarca süren limoncello tarifleri mevcut; fakat bu içkinin olayı aslında bu değil. italyanlar bunu bir misafir geleceği zaman birkaç gün öncesinde, ya da hafta sonuna hazırlık olarak hafta içinden evde şipşak hazırlayabilecekleri pratik bir içki olarak görüyorlar. dolayısıyla benim size vereceğim tarif yapımı yalnızca 3 gün süren bir versiyon olacak.

    - limoncello yapımının en önemli püf noktalarından bir tanesi, misket limonu falan değil, bildiğimiz sarı limonları, sapsarı zamanlarındayken kullanmamız. bu limonların da çok büyüklerini değil, nispeten küçüklerini seçmemiz. nispeten küçük olanlar her zaman daha iyi sonuç veriyor.
    - üç tane orta boy limon bizim için yeterli. aroma verebilmesi ve sağlığımız açısından organik olanlarını bulmaya çalışıyoruz tabii.
    - limonların dışını iyice temizlediğimizden emin oluyoruz. bunun için; suyun altında bir diş fırçası ile kabukları fırçalamak güzel bir yöntem.
    - pure grain alcohol diye geçen, %95 yoğunlukta saf tahıl alkolü kullanmanız gerekli. bu alkolü temin edemezseniz, yerine votka da kullanabilirsiniz. 250 ml'sine ihtiyacımız var.
    - meyve-sebze kabuk soyma aparatı ile limonlarımızın kabuklarını beyaz kısma ulaşana dek soyuyoruz. beyaz kısımlara denk gelince duruyoruz. o kısımlar limoncellonun tadını bozacağından kullanılmaz.
    - alkolü cam bir kavanoza boşaltıp, üzerine de limon kabuklarını attıktan sonra, kavanozun kapağını kapatıp 3 gün boyunca fazla güneş almayan bir ortamda bekletiyoruz.
    - üç günün sonunda başka bir boş cam kavanozun dibine 250 gram şekeri boşaltıp, üzerine de oda sıcaklığındaki 750 ml taze içme suyunu boşaltıyoruz. kavanozun kapağını kapatıp, tüm şeker suyun içinde tamamen çözülene dek kavanozu çalkalıyoruz.
    - şekerli su bulunan kavanozun içine, içinde limon kabukları bekletilmiş alkolü, kabuklarını bir süzgeç yardımıyla süzerek döküyoruz.
    - oluşan bu nihai karışımı, tahta bir kaşık ile karıştırıyoruz.
    - bir huninin ağzını bir tülbent/müslin ile kapatıp, huniyi boş bir cam içki şişesinin ağzına yerleştirdikten sonra, nihai karışımımızı huniden süzerek şişemize boşaltıyoruz. şişemizin kapağını kapatıyoruz.
    1 lt limoncellomuz hazır!
    verilen ölçüler oranınca miktarı çoğaltıp seri üretime geçmeniz mümkün. :)

    limoncellonuzu doldurduğunuz cam şişenin ağzını mantarladığınız ya da kapattığınız takdirde, bir kilerde ya da evinizin güneş görmeyen ve nispeten serin bir yerinde bir seneye kadar muhafaza edebilirsiniz.
104 entry daha
hesabın var mı? giriş yap