22578 entry daha
  • yaklaşık iki buçuk yıl önce fenerbahçe başlığı altında kulübün yakın tarihine göz atmış ve çok güzel geri dönüşler almıştım. (bkz: #66399360) bundan dolayı o konulara hiç girmeden uzun süredir neden ali koç dediğimizi ele almak istiyorum. ve tabiki beklentilerimden, olası endişelerimden de bahsedeceğim.

    ***

    bir önceki entryde de gördüğünüz üzere fenerbahçe çok ufak istisnalar dışında son 25 yılında sürekli günü kurtarma odaklı yönetilmiştir. bu noktada tek suçlu yönetimdir demek hata olur ama en büyük pay kendilerinindir. diğer faktörler ise; işgüzar ve iş bilmez spor medyası, medyanın gazı ile ‘taraftarlık’ yapan kitleler.

    20 yıldır takımı yöneten bir kişi proje olarak şundan bahşediyor ‘’akademi kuracağım’’ 20 yıldır neredeydiniz sayın başkan? transferlere bu kadar para döküyorken, eldeki değerleri sürekli kaybediyorken neredeydi aklınız, aklımız? fenerbahçe taraftarı kulübü maddi olarak güçlüyken hep şuna alıştırıldı; ligde şampiyon olamasak da transferde şampiyon oluruz, başkan koyar parayı yıldız alır.

    hep de böyle olmadı mı? bu taraftar sizi bu yüzden sevmedi mi?

    ***

    herkes 3 temmuz sürecinde kabus görüyorken kendi kendime şunu söylemiştim ‘’ işte türk futbolunda bir devrim olacaksa tam sırası, en doğru ortam. fenerbahçe kendi iç imkanlarına konsantre olmalı, planını 10 yıllık sürece yaymalı. yaşadığımız bu travmayı çok büyük bir fırsata çevirebiliriz’’ hatta sayın ali koç ‘’hadi bizi ligden düşürün’’ dediğinde çok sevinmiştim. fenerbahçe sahiden o dönem bir krizin kokusunu almış olsa, iç kaynaklarına dönüp bir plan yapmış olsaydı bugün ülke futbolunu çok başka bir yere götürebilirdi. belki 4-5 yılını kaybedecekti ama bu plana taraftar o dönem çok sıcak bakacaktı. peki ne oldu? fenerbahçe hemen ayağa kalkmak istedi, adımlarını buna göre attı. peki 3 temmuz üzeri bilanço nedir?

    7 sezonda sadece 1 şampiyonluk.

    peki fenerbahçe o dönem gençlere yatırım yapsa, akademisini güçlendirse ve ekonomik olarak kulübü zorlayacak transferlere, maaş yüklerinin altına girmeseydi bugün biz ne konuşuyor olurduk? başkanlar ellerinde çok kuvvetli bir ekonomi ile bu yarışa girerler miydi, girmezler miydi?

    ***

    ali koç başkanlık için aday olduğunu açıkladığı andan itibaren ağzından ‘’transfer, yıldız’’ gibi kelimeler hiç dökülmedi. tersine hep ‘’biz felsefe ve plan transfer edeceğiz’’ dedi. gerçekten de batmakta olan türk futbolunun artık bu söylemlere karnı tok, gerçekçi değiller ve yarınları daha da karanlığa sürüklüyorlar. sırf fenerbahçe değil tüm takımlar böyle davranmalı. ama daha bugünden medyada transfer, yıldız isim fabio capello, carlo ancelotti, arsene wenger konuşulmaya başlanmış. eğer bir değişim istiyorsanız spor medyasının da değişime ihtiyacı var.

    ***

    burada ali koç’un çok abartıldığını görüyorum. bakın kendisine en büyük haksızlığı bu şekilde yaparız. bazılarının ağzından salyalar akarak ‘’ülkenin en zengin ailesinin ferdi parayı koyar’’ dediği yerde ben, ‘’aman kimse bu takıma para vermesin’’ diyorum. bizlerin başkanların cebinden sıcak para koymadığı takımlara ihtiyacı var, takımlar ne zaman bireylere bu şekilde yük olmazlarsa o zaman geleceğe umutla bakabiliriz. ali koç da anladığım kadarıyla olaya bu şekilde bakıyor ama ekliyor ‘’bazı noktalarda acil müdahale gerekli, o konuda destekçi olacağız elimizi taşın altına koyacağız’’ ama değirmenin bu şekilde dönmeyeceğini çok iyi biliyor stratejisini buna göre geliştiriyor.

    bu açıdan ben bu adamdan yıldız transfer istemiyorum. varsın fenerbahçe 3 sezon daha şampiyon olmasın ama bize bir şey vaat etsin, geleceğe umutla bakalım. artık 32-33 yaşındaki ‘yıldız’ oyunculara 3-4 yıllık astronomik sözleşmeler vermeyelim. (bkz: #68396893)

    aziz yıldırım 150 milyon lira hibe edeceğim demişti. ama ben size başka bir şey söyleyeceğim: robin van persie… aziz yıldırım kendi ağzıyla ne demişti?

    ‘’sakat olduğunu son gün öğrendik ama taraftar ayağa kalkardı mecbur anlaştık.’’

    van persie’nin bu takıma maliyeti nedir? bildiğimiz kadarıyla:

    5.5 milyon euro bonservis + bonuslar hariç yılda 5 milyon euro maaştan 3 yıllık sözleşme.

    yani tek başına aziz yıldırım’ın bir hatasının maliyeti 110 milyon liranın üzerinde. sayın başkan siz 150 milyon lira vermek zorunda değildiniz ama takımı buna da muhtaç edecek hareketler de yapmayacaktınız. şimdi 150 değil 450 verseniz ne olur?

    ***

    el birliği ile ali koç ve yönetimini de yavaş yavaş bu psikolojiye sokmayalım. daha şimdiden arkasındaki güç yüzünden insanlarda ‘’koç geldi tamam biz şampiyonuz’’ düşüncesi hakim.

    bugün kongreyi dışarıda bekleyen o güzel insanlar. birçoğunuzun yüzündeki ifadeyi okuyabiliyorum çünkü zamanında ben de aynı ifadeleri takındım. şu an her şey düzelmiş değil, siz istiyorsunuz ki birileri parayı bassın, şampiyonluk satın alsın. ama iş artık bu noktalara gelmemeli. çoğu kişi borcu harcı kafaya takmıyor. ali koç dese ki: ‘’ha 400 ha 600 transfere 200 milyon harcarım, uefa dinlemem’’ çoğunluk alkış tutar, orgazm olur. bunu görebiliyorum… bu kafa yapısı fenerbahçe’yi daha da geri götürür. biz eğer gerçekten felsefe değiştireceksek bazı dönemlerimiz daha sancılı gececek… buna hazırlıklı olmalıyız ve arttırıyorum bunu beklemeliyiz de. eğer bu sabrı ve vizyonu ali koç ile paylaşamazsak hem fenerbahçe’nin hem de türk futbolunun yakın geleceğini çok daha kötü günler bekler.

    bu yüzden sakin kalmak hiç bir zaman olmadığı kadar elzemdir. bizim artık beklentilerimiz inorganik şampiyonluklar, yaşlı yıldızlar olmamalıdır. benim naçizane beklentilerim,

    akademide yer alan çocukların;

    ileri düzeyde ingilizce eğitimi alması,
    sosyal medya kullanımı dersleri alması,
    18 yaşına basınca altına milyon liralık araba çekmeyecek eğitimin verilmesi,
    mikrofonla karşılaşınca şaşırmaması, akıcı konuşabilmesi,
    dünyaya, insanlara yabancılaşmaması çevresi hakkında diğer yaşantılar hakkında bir fikri oluşabilmesi…

    kulüpten beklentim;

    iletişimin güçlendirilmesi,
    kibirden arınılması,
    taraftarın müşteri gibi görülmemesi.

    a takım minvalinde;

    bir oyun anlayışının yerleşmesi,
    kadronun kendi yıldızlarını yaratabilmesi,
    isimler değişse bile bir standardın yakalanabilmesi.

    bu beklentiler karşılandığında başarı siz istemeseniz de kendi kendisine gelecektir. yol biraz daha dikenli olacaktır, daha sancılı geçecektir ama ortaya çıkan sonuç daha tatmin edici olacaktır. bu noktadan sonra ali koç bu kulübü öyle bir noktaya koymalıdır ki yarın bu kulübün başına kamerasızadam geçse bile bir şey değişmemelidir, sistem kendi kendini sürdürebilir halde olmalıdır. işte o zaman daha iyi gelecekten, kalıcı başarıdan bahsedebiliriz. bunu da ali koç başaramazsa kimse başaramaz. kendisi köprüden önceki son çıkıştır, o yüzden zamanla yeni bir aziz yıldırım yaratmayalım, projeleri dinleyelim zaman tanıyalım.

    bu yüzden ben bu süreçte ‘’ali koç başkan fenerbahçe şampiyon’’ demiyorum hatta bunu sakıncalı buluyorum. ben, ‘’ali koç başkan yarınlar daha aydınlık’’ demeyi tercih ediyorum, sağlıklı buluyorum.

    özetle 20 yıllık alışkanlığın bir gecede bitmesini beklemek kısa vadede çok büyük hayal kırıklılığı yaratır. insanların bunu iyi analiz etmesi ve kendilerini buna göre konumlandırmaları gerekir. uzun vadeli yönetimlerin değişmesi, yeni bir anlayış oturması her daim sancılı ve eleştirili geçer. bunu unutmamak gerekir.

    aynı şeyi 24 haziran için de düşünüyorum.

    not: yüksek satış için ‘bomba’ , ‘flaş’ , ‘şok’ haber anlayışı ile gazetecilik(!) yapanlara kulak asmazsanız, oturup mantıklı düşünürseniz bu süreci daha iyi atlatırsınız. bunlar öyle bir alışkanlıktan geliyorlar ki yarın fenerbahçe’ye ronaldo’yu bile yazarlar. ona göre.

    peşin edit: tüm bunlara rağmen fenerbahçe doğru hamlelerle önümüzdeki sezon da şampiyon olabilir çok uzak bir ihtimal değil ama şu pozisyonda olumlu sonucu değil, olumsuzu düşünüp ona göre hareket etmeliyiz. 20 yıldır bize hayal satan bir düzenden bahsediyoruz burada.
30470 entry daha
hesabın var mı? giriş yap