2 entry daha
  • "biz her şeye esirgeyen ve bağışlayan çokça esirgeyen ve çokça bağışlayan hep esirgeyen ve hep bağışlayan allah'ın adıyla başlayan adamlarız anna"*

    yürüyorum. öyle çok yürüyorum ki alt bacak kaslarımın kasıldığını ve kramp girdiğini hissediyorum. oldukça tempolu bir yürüyüş içindeyim. adımların sıklığı hiç azalmıyor. etraf ıssızlaştıkça hızımı artırıyorum, koşuyorum. öyle çok koşuyorum ki nefesimin kesildiğini yavaş yavaş ağladığımı fark ediyorum. allah'ım ne büyük nimet. allah'ım ağlamak ne büyük nimet. içimdeki her kederli kelime, vücut ısımı artıran kederin ateşi tenimi yakarak dudaklarıma çenemin altına doğru iniyor. örtüm ıslanıyor. koşarken elimin tersiyle yüzümü siliyorum. yakıcı bir hisle, heyecandan ve kederden terlemiş ellerimle yüzümü siliyorum. ellerimle yüzümü silerken bir yandan da koşmak yoruyor, ivediyetle hızımı azaltıyorum. süratim düşüyor. adımlarım olağanlaşıyor, birileri görünüyor, kalabalığa karıştığımı görüyor ve daha ihtiyatlı yürüyorum. kirpiğim gözüme giriyor. aman allah'ım yine bu defa hüngür hüngür ağlıyorum. hiç ağlayamadığım kadar ağlıyorum lakin hiç yeri mi burası?

    ara sokaklara giriyorum hızla, nefes nefese kalmış vaziyette ıssız bir sokakta duruyorum. derin nefes alıyorum en nasir ya vasi'nin izniyle. inşirah'ı okuyup yoluma devam ediyorum. çok yürüyenler bilir, uzun yürüyüşlerin ardından ayaklarınız istemsizce yürümeye devam eder. hızla. sanki bir yürüme bandıydaymışçasına. mütemadiyen.

    bir bakıyorum ki evime çok yakın, pek yakın bir parktayım. isimsiz tek park burası. burası güneş'in alnını dayadığı bir park. çocukların ağlaya ağlaya gelmek istediği güzel parklardan değil. salıncaklar eski, kaldırımı eski, halk pazarına giderken kullanılan türk usulü bir yol kestirmesi. sadece uğramak zorunda kalanların gitmek zorunda kaldıkları bir yol üstü mekanı.

    https://www.youtube.com/watch?v=-q1tbrc8hjo

    hatalarımı fark ediyorum, belki zerre miskal. en'am suresine sığınıyorum. imam maverdi'nin nakline göre hz. isa'nın "kul rabbini imtihan etmez./ imtihan yalnızca allah'ın hakkıdır." meselesini es geçişlerimi hatırlıyorum. hatırladıkça ezilip büzülüyorum. güçlü durduğumu söylerler ama mesele böyle noktalara gelince "acziyetimi" görüyorum. yürümeye mecalim kalmamış. en'am 162'nin sahibine sığınıyorum.
6 entry daha
hesabın var mı? giriş yap