• kimmerler, mö 15-14. yüzyıllardan mö 8. yüzyılın ilk yarısına kadar idil nehri’inden karadeniz’in kuzeyine uzanan topraklarda yaşadılar. bu günkü kırım civarı kimmerler'in ana yurdudur. kırım adı da zaten buradan gelmektedir.

    ''güneş batarken ve kararırken tekmil yollar, vardık sınırlarına derin akışlı okeanos'un, oradadır kimmerler'in ülkesi ve kenti, oldum olası bol sisle ve bulutlarla örtülü, parlak güneş onları ışınlarıyla göremez hiçbir vakit, ne yükseldiği vakit yıldızlı göğe, ne de gökten toprağa döndüğü vakit. öylece serili durur bir uğursuz gece bu zavallı ölülerin üstünde''

    savaşçılıkları ile ünlü bu bozkır göçebeleri efsaneleşmiş, filmlere konu olmuştur. barbar conan'ı bilmeyen yoktur diye düşünüyorum.

    bu kadar peşrev yeter... konuya giriyoruz. bahsedeceğimiz zaman aralığı milattan öncedir, tarihlere m.ö. kısaltmalarını bazen yazamayacağım öyle anlayın.

    kimmerya'da m.ö. 8. yüzyılın ortalarında iskit istilası başlayınca yurtlarını terk edip yeni yurtlar bulmak üzere göçe başlamışlardı. kafkasları geçerek geçerek kolkhis (gürcistan) ve urartu (doğu anadolu) üzerine seferler düzenlediler.

    kimmer baskısına dayanamayan urartu, koruma karşılığı topraklarından geçiş hakkı tanımıştır. sıkıysa tanımasın. bu günün mafyalarının koruma sağlayarak ortamın haracını yemesi gibi düşünün.

    kimmerler o dönem kavim halinde gezen koca bir yağma, haraç ve ölüm makinesi. gözleri cavcaklı, gözlerine bakacak adam arıyorlar.

    714 yılı baharında urmu gölünün kuzeybatısındaki uesi'de urartu'yu bozan kimmerler urartu sınırını aşarak orta anadolu’ya ilerlediler. bu durumda kimmer'lerin yalnız transkafkasya üzerinden değil, iran yaylasındaki manna ülkesi üzerinden de gelmiş olabileceği anlaşılıyor.

    belki de bazı göç kolları aynen iskitlerin yaptığı gibi derbent geçitlerinden bu günkü azerbaycan coğrafyasına yayılmış olabilirler.

    uesi deki kimmer zaferi asur istihbarat raporlarına bu şekilde yansımıştır. kil tabletlere yapılmış istihbarat raporunu taşımak pekte güvenli değil.

    “urzana bana şunları yazmış bulunuyor: kimmerlere karşı
    yapılan askeri yürüyüşte urartu kralı askerleri, uesi’nin yöneticisi
    öldürüldü” (sivas, 1991; ıı. sargon, no: 17)

    “urartu kralının askerleri, kimmerlere karşı giriştikleri
    askeri yürüyüşte çok kötü mağlup oldular; valilerinden 11’i
    askeriyle birlikte savaş dışında bırakıldılar; komutan ve
    valilerinden ikisi esir alındılar”
    “aralarında çok kanlı olaylar oldu. fakat şimdi ülke sakin.
    büyüklerin hepsi kendi eyaletlerine gittiler; fakat komutanı
    qaqqadanu esir düştü. urartu kralı şimdi uazaun’da bulunuyor”
    “sınır boyundaki kalelerde bulunan nöbetçilere urartu kralı
    hakkındaki haberleri sordum ve onlar (bana şunları söylediler):
    onun askerleri kimmerlere karşı girişilen askeri yürüyüşte çok
    kötü bir şekilde mağlup edildi. onun yandaşlarından üçü
    askerleriyle birlikte öldürüldü. o kendisi kaçtı ve ülkesine geldi,
    fakat ordusu henüz (geri) dönmedi” (sivas, 1991; ıı. sargon, no:
    18; salvini, 2006: 98).

    urartu'yu aşan kimmer kuvvetleri anadolu içlerine akarak kummuh (adıyaman civarı ) meliddu (malatya) tabal (nevşehir-kayseri) doğuda şupria (diyarbakır) hubuşna’ya (ereğli) kadar ilerlediler.
    705 te asur kralı sargon, muşki kralı mita ile bir ittifak kurarak kimmerler üzerine yürüdü. burada geçen muşki'li mita bildiğimiz frig kralı midas'tır hani şu eşşek kulaklı olan.
    savaş tabal ülkesinde gerçekleşti ama kimmerler demir leblebiydiler. bu savaşta sargon hakkın rahmetine kavuştu asur-frig ittifakı yenildi. yerlerinde durmayan kimmerler mö 696'da frigler’in üzerine çöktüler, frigya başkenti gordion’u yağmaladılar.
    mö 680-660 yılları arasında tabal , hilukku ve lidya, kimmer saldırıları karşısında asur'dan yardım istemek zorunda kalmışlardı. 679 da kimmerler asur kralı asarhaddon tarafından hubuşna'da (ereğli) yapılan savaşta yenildiler. liderleri teuspa bu savaşta ölmüştür.

    hubuşna zaferinde kesin olmamakla birlikte asharaddon'un kızı serna ile evlenen iskit kralı bartatua'nın yardımı söz konusu gibi duruyor. üç yıl sonra frigya'yı istila ettiler başkent gordion kuşatıldı, yakılıp yıkılarak yağmalandı. frig ülkesi tarihe karışıp gitti.

    heredot'a göre kral midas bu yenilgi ile boğa kanı içerek intihar etmiştir. kimmer'ler midasın tüm servetini de yağmalayıp götürdüler. 660 yılında asharaddon'un oğlu asurbanipal mısır ayaklanması, suriye ve filistin'deki aşiretlerle uğraşırken anadolu karışmaya başlamıştı.

    kimmerler frigya krallığı yıkıldıktan sonra batı anadolu'ya doğru ilerlemeye başladılar. lidya krallığı kimmerlerin tehdidi altındaydı. lidya kralı gyges, kimmer saldırılarına tek başına güç yetiremeyeceğini anlayınca asurlara elçi yollayıp yardım istedi.

    bu yardımla kimmerleri 657'de büyük bir yenilgiye uğrattı. asur kaynakları kral gyges’in (gugu diye geçer) zaferini, asur yardımına bağlamaktadırlar ancak, bu yardımın nasıl olduğu bilinmemektedir.
    kimmer baskınına karşı koymayı başaran gyges yakaladıkları iki kimmer beyini köpek gibi zincire vurarak asur'başkenti ninive'ye gönderdi. muhtemelen, gelen yardımdan dolayı asur' a karşı teşekkür niteliğinde olmalıdır bu hareket.

    sonraları kimmerleri yendiği için havalara giren gyges, asurla olan bağlantılarını kesti ve hatta asurbanipal’e karşı cephe aldı. lidya kralının bu hareketi asurbanipal'in çok zoruna gitmiş olacak ki ağır beddualar etmiştir. kim olsa ana bacı sayardı zaten. :)

    m.ö. 652 de asurbanipal'in bedduası tuttu ve kimmerler geri geldiler. bu kez sardes yakılıp yıkıldı kibirli gyges öldürüldü. sardes’i yıkan kimmerler hızla anadolu’ya döndüler. bir kısmı ana koldan ayrılıp altınoluk taraflarına, antandros'a gittiler.

    gyges’ten sonra oğlu ardys tahta geçti. ardys asur desteği olmadan kimmerlerden kurtulamayacağını anlayınca tekrar babası gibi asur'un kapısını aşındırmış gariban.
    fakat babasının yaptığı yavşaklıktan dolayı muhtemelen yardım alamamıştır. yardımın gelip gelmediği bilinmemekte. en azından ben bilmiyorum
    648-646 arasında, kimmer başbuğu dugdamme, asur'la bir antlaşma yapar, karşılıklı yeminleşip saldırmazlık anlaşması ilan ederler.
    645 kimmerler istanbul boğazını atla geçerek gelen soydaşları trerler ile birleşip yeniden lidya’ya saldırdılar. sardes yeniden yağmalanır. kral ardys akropol (iç kale) çekilerek kahramanca vuruşup direnmeye çalışır.

    sardes'in ardından iyonya kentleri de kimmer kılıcı altında birer birer ezilir. kallinos gibi ünlü şairler coşkulu mısralarla iyonya halkını, eli silah tutanları kimmerlere karşı mücadeleye çağırmışlardır.
    644/643 de ephesos kuşatılır, güçlü surların ardına çekilen efesliler, şehri savunmaya çalışırlar. greklerin kutsal merkezlerinden olan artemis tapınağı sur dışında kaldığından kimmer ateşinden kurtulamaz, yakılarak tahrip edilir.
    ege denizi boyunca ilerleyen kimmerler didyma, magnesia, myos, priene, lebedos, melia ve miletos’u boncuk gibi ard arda dizip yağmaladılar. kimmer'ler alayını üst üste koyar öyle yağmalarlar boru değil kimmer bunlar.
    daha sonra büyük menderes vadisi boyunca geri çekilip, o dönemlerde yurt edinmiş oldukları kapadokya bölgesine geri döndüler. kimmer akınları, iyonya kentlerinin ekonomik ve kültürel gelişimlerini bir süre geriletse de kimmerlerin gidişi ile tekrar güç kazanmıştır.
    çünkü kimmerler iyonyaya yerleşecek değildiler, büyük yağma akınları yapıp hızla çekildiler. deniz kenarında olmanın onlar için anlamı yoktu. onların yaşamı denizden gelecek ticaret gemileri beklemek üzerine değil, yağma, savaş ve kan üzerine kuruluydu.
    kimmerlerin ardından iyonya yeniden güçlendi, zaten zayıflayan lidya'ya karşı koyacak duruma gelmiş ve de “kolonizasyonunu hızlandırmıştır. batı anadoluyu silip süpüren kimmerler bu kez gözlerini güneye, kilikya (çukurova) üzerine diktiler.
    o dönemde bu bölge que ve hilakku adıyla ikiye ayrılan federasyon benzeri bir yapıdadır ve kendi kralları olsa da asur'a bağlıdırlar. yukarıda kimmer başbuğu dugdamme’nin asur kralı asurbanipal ile bir saldırmazlık anlaşması yaptığına değinmiştik ancak 630 yılında gülek boğazı’nı aşarak çukurova’ya akan kimmer güçleri tarsos/tarsus ve anchiale’ye kadar ilerlerler. asurlular, kilikya kralı syennesis ve (belki de iskit başbuğu maduva) ile birleşerek kimmerlere karşı koymak üzere hareket etmiş olsa da.

    kimmerler dugdamme'nin zamansız şekilde hastalığa yakalanıp vücudunun yarısına felç inmesi ve ardından ölümü yüzünden dağılırlar. gerçekten bir savaş olup olmadığı bilinmez… belgelerde dugdamme'yi, asurbanipal'in değil tanrıların yendiğinden bahseder.

    “ beyim asur’un korkusu onu sardı, delirdi, aklını kaybedince
    bileklerini ısırıyordu. vücudunun yarısına felç indi. hastalık geldi
    uzuvlarını yırtarcasına kaşıyordu ve erkeklik uzvu düştü. ahu
    feryatla ve çürüyerek hayatı söndü. oğulları kendi elleriyle
    birbirlerini hançerlediler beyim olan büyük bey asur’un şöhretini
    ilan ettiler. bunu işittiğim gün büyük tanrılar olan asur ve ninlil’in
    kudretini övdüm ve hürmetle eğildim ki o tanrılar bana yardım
    ettiler. itaat etmeyen bakiye düşmanları tanrı asur, ninlil, bel,
    nabu, arbail’li iştar gibi itimad ettiğim tanrıları korkusu sardı ve
    ismimin zikrinden korktular ve köleliklerini gönderdiler…”
    (tansuğ,1949, 543-544).

    bu ifadeler ifadeler belki de savaş başlamadan kimmer ordusunun salgın hastalık nedeni ile dağılmış olabileceğini düşündürür. yenik düşen kimmer akıncıları kapadokya'ya geri dönerler. kan dökülen taht kavgaları ardından dugdamme’nin yerine oğlu sandaksatru geçer.

    bu yenilgiyle zayıflayan kimmerler 595 te lidya kralı alyattes tarafından büyük bir yenilgiye uğratılarak kızılırmak’ın doğusuna sürüldüler.
    yukarıda bir kısmının altınoluk'ta kaldığından bahsetmiştim. onlar burayı yurt tutup güneş, deniz ve kumun tadını çıkarmaya devam ettiler. kapadokya'dakiler ise ikiye bölünüp asya ve avrupa'ya dağıldılar, başka milletler içerisinde eriyip yok oldular.

    daha evvel twitter'da hazırlamış olduğum flooda şuradan ulaşabilirsiniz.
hesabın var mı? giriş yap