148 entry daha
  • devleti temsil ederler.

    bunu asla tartışamayız.
    gerisini tartışmak da gereksizdir, itibarımıza ya da medeniyet seviyemize bir katkı sağlamayacaktır.

    ***

    kimdir o polisler?
    "savcı" mıdır,
    "yargıç" mıdır,
    "cellat" mıdır,
    "devlet" midir?

    (bkz: kimdir devlet)

    ortadoğu'da bazı sorular hiç sorulmadığı için, muhtemel yanıtlar da hiç ortaya çıkmıyor ve sorunlara çözümler bulunamıyor.

    devlet, tüm unsurları ile, dinlerden, kişisel görüşlerden, ahlaki değerlerden ve normlardan bağımsız hareket edebilen bir organizasyondur.
    edemiyorsa, devlet falan değildir, bir tür çetedir.

    dövülen gençlere karşı olan hisleriniz ve düşünceleriniz ne yönde olursa olsun, vatanınızı ve devletinizi seviyor ve gelişmesini istiyorsanız, talepleriniz "insanlığa yakışır muamelelerde bulunan bir devlet"e yönelik olmalıdır.

    bu tür uygulamaları yapan ve türkiye cumhuriyeti devleti'nin prestijini yerle bir eden kolluk kuvvetlerinin mensupları, bu ülkeye teröristlerden daha az zarar vermemektedir.

    bu ülkenin vatandaşlarının ezici bir çoğunluğunun "devletlerin nasıl yapılar olması gerektiği" konusunda evrensel değerlere dayanan fikirleri olmadığı için de,

    trafik kazalarında,
    iş kazalarında,
    doğal afetlerde,
    savaşlarda,
    adli vakalarda,
    ve daha bir çok (aslında önlenebilecekken) önlenmeyen durumda

    her yıl yüzbinlerce insan ölür, durur..
    bazen ananız, babanız, kardeşiniz; bazen eşiniz, çocuğunuz, arkadaşınız denk gelir kötü muameleler ve ölümler furyasına..
    polis, asli görevi olan "suçluları etkisiz hale getirme ve onları adaletin önüne çıkarma" işini yapmaz olur, kimine hiç dokunmaz, kiminin ise "ölüsünü dirisini" kendi cezalandırmaya kalkar.
    polis, başımıza "devlet" olur; başımızdaki "polis devleti" olur..
    devlet eli ile "anarşi" olur; başarabilen kendi "adalet"ini sağlar..

    iktidarlar değişir, bu muamelelerin muhattapları yeniden belirlenir ve sıra elbette herkese gelir..
    kimi "darbelerden" dem vurur, kimi "28 şubat" diye ağlar, kimi de ileride bugün yapılanları hatırlatır; ama herkes "güç" kendi eline geçince bu "kan davaları"nın devamı için uğraşır.
    hatta "düşman" bilinenler birleşir, yeni düşmanlarına vurur; "dostunuzun dostu düşmanınız", "düşmanınızın düşmanı dostunuz" olur zaman zaman.

    ama "paranın iktidarı" hiçbir zaman değişmez ve kötü muameleden ancak "zengin" olabilirseniz kaçabilirsiniz.
    bu yüzden de "zengin olmak için her yol mübah" hale gelir ve artık yolsuzlukların önüne geçilemez..

    "velev ki suçlu olsun, velev ki vatan haini olsun, kimse kendisine hele ki devlet eliyle, hele ki gözaltında bu muamelelerin yapılmasını hak etmez! ben böyle bir devlet istemiyorum!" demez misiniz?

    demezseniz,
    bu ülkedeki hiç bir vicdansızlığa, haksızlığa, hırsızlığa ses çıkartmayın artık, çünkü sizin sorununuz kendinizdedir..
96 entry daha
hesabın var mı? giriş yap