• başlamadan önce eski amerikayı düşünelim. insanlar iki biyolojik gruba ayrılmış, zenciler ve beyazlar. insanlar bu grupların biyolojik olarak birbirinden farklı olduğuna ve iki grubun da buna uygun yaşamaları gerektiğine inanıyor. "sen zencisin, bu kıyafetleri giymek zorundasın, sen burada yaşayacaksın, beyazlar daha zekidir, zencilerin ve beyazların toplumdaki rolü farklıdır. önce beyazlar!!! zencilerin kafatası itaat etmeye daha uygundur. zenciler daha tehlikelidir hatta amerikada hapislerin çoğu zencilerden oluşur." ikili cinsiyet sistemine ne kadar da benziyor değil mi? farklı rollere sahip iki gruba ayrılmış insanlar. ten renklerine bakılarak yapılmış bu ayrım, ne yazık ki halen bitirilebilmiş değil. fakat 100 yıl öncesine göre çok daha ilerlemiş durumdalar. peki bunu nasıl başardılar? nasıl oldu da bir insana "zenci" demek suç sayılabiliyor. tabi ki bunu, ırk kavramını toplumdan silerek başardılar. çözüm asla her iki ırka eşit haklar tanımak değil. asıl çözüm ırk kavramını tamamen silmek. gruplaşmayı tamamen yok etmek. cinsiyet kavramına yapılması gerektiği gibi;

    cinsiyetsiz toplum yapısı, herhangi bir cinsiyet rolü dayatması olmaksızın insanların hayatlarını sürdürdüğü; dilde, hukukta, kıyafetlerde, kültürde, insan ilişkilerinde, iş hayatında, eğitimde kısacası hayatın her alanında toplumsal cinsiyet dayatmalarından arınmış toplum yapısıdır.

    cinsiyetçiliğin ve cinsiyetle alakalı her türlü cinsel suçun çözümü olarak hayata geçirilebilecek bu yöntem bildiğimiz cinsiyet konseptini kökten değiştirecektir. ayrıntılı anlatıma başlamadan önce iki kavrama açıklık getirmek istiyorum.

    cisgender: biyolojik cinsiyetiyle ilişkilendirilmiş cinsiyet rolünü kabul eden kişilerdir. örneğin kendini kadın olarak tanımlayan ve kadın cinsiyet rolüne uygun yaşayan bir heteroseksüel biyolojik kadın cisgenderdır.
    kuir: biyolojik cinsiyetiyle ilişkilendirilmiş cinsiyet rolünü kabul etmeyen herkes kuirdir. örneğin eşcinseller ve translar kuirdir.

    neden cinsiyetsiz toplum ?

    çünkü toplumsal cinsiyet rollerine uymak istemeyen, ve bu şekilde yaşamaktan rahatsızlık duyan birçok insan var dünyada. kuir insanlardan bahsediyorum. üstelik çocukları da derinden etkiliyor bu olay. biyolojik cinsiyeti "erkek" olan bir çocuk 'kız' kardeşi gibi etek giyebilmek istiyor mesela. yeri geldiğinde ağlayabilmek istiyor. sırf biyolojik cinsiyetinden ötürü sokak kavgalarına karışmak veya kendini fiziksel olarak savunmak zorunda kalmak onun için uygun değil. travmatik bir çocukluk sonrası oluşan bir cinsel kimlik bunalımına giriyor sonra çocuk. kimisi için ağır travmalara yol açıyor bu toplum yapısı. kimisi için de hayatı zorlaştırıyor. cisgender insanların çoğunluğu bu sistemi savunuyor olmasına rağmen, birçok kuir ve gizli kuir insan için bu sistem zorbalıktan başka bir şey değildir. hatta cisgender insanlar için de cinsiyetli toplum yapısı son derece yorucu ve zararlıdır. sırf biyolojik cinsiyetiniz kadın olduğundan ötürü sürekli ev işleriyle uğraşmak, kariyerinizde belli bir sınırı aşamamak, sadece cinsel bir obje olarak algılanmak ne kadar kötü değil mi? veya sırf biyolojik erkek olduğunuz için fiziksel şiddete maruz kalmak, sürekli güçlü olmaya çalışmak ne kadar zehir eder insanın hayatını. hele ki içten içe bu sistemden nefret ediyorsanız.

    yani cinsiyetsiz toplum yapısı herkes için gereklidir. ha siz cisgender olarak hayatınızı sürdürmek istiyorsanız kimse karışamaz size. ama sizin yaşantınız daha rahat olacak diye kimse tepesinde cinsiyet dayatmalarıyla yaşamak zorunda değil. kimse kendisine "bay/bayan", "bey/hanım" diye hitap edilmesini kabul etmek zorunda değil. tüm bu kurallar, tüm bu cinsiyetli kültür cinsel organlarımız baz alınarak oluşturulmuş. yani bir insana "bey efendi" demek ile, "penisli insan" demek arasında temelde çok bir fark yok.

    cinsiyetsiz toplumun özellikleri

    bir kıyafet mağazasına gittiğinizde erkek ve kadın reyonu olmadığını, sadece beden ölçülerinize göre alışveriş yaptığınızı hayal edin. sonra tuvaletiniz geliyor ve üzerinde "etekli insan vs pantolonlu insan" ayrımı olmayan cinsiyetsiz tuvaletlere giriyorsunuz. aynı şekilde soyunma odalarında da cinsiyet kavramı yok. çocuklarınız istedikleri oyuncakla oynayabiliyor, ve onlara "oğlum" veya "kızım" diye hitap etmiyorsunuz. isimlerini söylüyorsunuz veya sadece içten sıfatlarla çağırıyorsunuz onları. yasalarda hiçbir şekilde sizin biyolojik cinsiyetinize göre oluşturulmuş kurallar yok. evlenirken her cinsiyetten insanla evlenebiliyorsunuz mesela evlilik kurumu tamamen cinsiyetsizleştirilmiş. cinsel organınıza bakılarak askere götürülme gibi bir ihtimal söz konusu değil. saç şeklinizi, kıyafetlerinizi, ayakkabılarınızı istediğiniz gibi seçebiliyorsunuz ve kimse tarafından yadırganmıyorsunuz. "kadınlarda pratik zeka yok aga, araba süremiyosunuz işte hööö" veya "erkeksin ya kafan basmıyor böyle inceliklere, işiniz gücünüz cinsellik düşünmek helele" gibi dışlayıcı, zorbaca sözlere maruz kalmıyorsunuz.

    yapılması gerekenler;

    1. dil ve iletişim

    cinsiyetsiz toplum yapısında dilin cinsiyetten arındırılması gerekir. abi, abla, anne, baba, bey, hanım, kadın, erkek gibi cinsiyeti işaret eden kelimeler dilin yapısından silinmelidir. aynı şekilde cinsiyeti hedef alan küfürler de ortadan kaldırılmalıdır. bir insana seslenirken onun kendisine nasıl hitap edilmek istediğini bilemezsiniz. belki sizin karşınızdaki biyolojik kadın, kendisine kadın veya hanım denilmesini istemiyor.

    2. hukuk, yasalar, kimlikler

    yasalar ve kimlikler de tamamen cinsiyetsizleştirilmelidir. ne yazık ki hukukta da cinsiyet kavramı fazlasıyla yaygın. evlilik ve aile kurma konusunda halen türkiye'de biyolojik karşı cins olmanız gerekiyor mesela. iki biyolojik kadın evlenemiyor, evlat edinemiyor. veya biyolojik erkekseniz zorunlu askerlik görevi var. yetim maaşının yüksek öğretimden sonra erkeklere verilmiyor. velayet davalarında da birçok hakimin ebeveynin cinsiyetine bakarak karar verdiği bilinmekte. bunlar türkiye'deki meseleler.

    3. aile yapısı

    aile yapısındaki cinsiyet rollerinin de arındırılması gerekiyor. anne veya baba olmak değil, iyi bir ebeveyn olmak önemli sayılmalı. çocuklar yetiştirilirken de ona oğlan-kız cinsiyet rolleri yüklenmemelidir. çocuk isterse maskülen, isterse feminen, isterse androjin bir tarzda giyinebilmeli veya o şekilde yaşayabilmelidir. ebeveynin cinsiyeti önemsiz, çocuğun cinsiyeti önemsiz, çocukla ebeveynin biyolojik bağı olup olmaması da önemsiz sayılmalı.

    4. eğitim

    egalia tarzı ana okullarındaki cinsiyetsiz eğitim sisteminin yaygınlaştırıldığını ve bu şekilde diğer eğitim kurumları da yeniden düzenlendiğini düşünün. işte cinsiyetsiz toplumdaki eğitim yapısı budur. okullarda öğrenciler kız-erkek olarak değil, birer öğrenci olarak kabul edilmelidir.

    5. kıyafet, makyaj, saç şekli

    cinsiyet rollerinin en dikkat çeken özelliği, dış görünüşümüze yansımasıdır. kadınlara farklı erkeklere farklı kıyafetlerin dayatıldığı ikili cinsiyet sisteminin aksine, cinsiyetsiz toplumda kıyafetlerin, makyaj yapmanın, saç şeklinin cinsiyeti yoktur. hatta vücut şeklinin de yapılan spor ve beslenmeyle kolayca değişebildiğini düşünürsek, insanların biyolojik cinsiyetini dışarıdan bakarak anlamak artık mümkün olmayacaktır. (eğer bu durum sizi rahatsız ediyorsa cinsiyetçisiniz)

    6. kültür ve toplumsal kurallar

    "kadınlar böyle yürür, erkekler böyle", "kadınlar duygusaldır, hassastır", "erkek adam ağlamaz", "kadın kısmı bu saatte yalnız bırakılmaz", "kadına el kalkmaz", "hesabı erkek öder".... falan fistan. toplumda kültürün de etkisiyle kadına ve erkeğe yöneltilmiş kurallar mevcut. cinsiyetsiz toplum yapısında bu kuralların tamamının ortadan kalkması hedeflenmektedir. böylece yapmak istediğiniz bir şeyi cinsiyetinizden bağımsız olarak yapabileceksiniz. erkekler daha iyi araba sürer gibi stereotiplerin aslından birer illüzyon olduğu da ortaya çıkacaktır böyle bir toplumda.

    7. iş hayatı

    pink collor-blue collor ayrımının ortadan kalktığını düşünün. hemşireliğin kadınlıkla, inşaat işçiliğinin erkeklikle nasıl ilişkilendirildiğini biliyoruz. işte bu ilişkinin ortadan kaldırılması gerekiyor. "maden işçiliği bir kadına uygun değil", "mühendislik kadın mesleği değil aağbi yaa", "adam hemşirelik yapıyo lan ahaha ezik". bu muhabbetlerden sıkılan sadece ben değilim sanırım. mesleklerin de cinsiyeti olmayacak bu sistem sayesinde.

    8. çıplaklık ve mahremiyet

    (bu genelleme türkiye için geçerlidir). tuvaletlerin ve soyunma odalarının cinsiyetleri var ne yazık ki. cinsiyetsiz toplumda ise bu tarz bir ayrılmaya izin verilmeyecektir. çıplak görünmekten utanan insanlar ayrı bir kabinde giyinip soyunabilir. tuvaletler zaten kabinlerden oluşuyor. dediğim gibi bu genelleme türkiye için geçerli bir durum bu. avrupada bir çok yerde cinsiyetsiz tuvaletler, soyunma odaları, duşlar görmüşsünüzdür.

    9. cinsellik, cinsel yönelim

    cinsiyetsiz bir toplum yapısının insanları da cisgenderlıktan çıkartacağını ve kuirleşen insanların biyolojik cinsiyetlerinin de önemsizleşeceğini düşünüyorum. bunun sonucunda cinsel yönelimler de panseksüelliğe evrilecektir. sonuçta karşınızdaki insanın biyolojik cinsiyetini ayırt edemiyor olacaksınız ki zaten birine ilgi duyuyorsanız veya seviyorsanız cinsiyetinin ne önemi var?

    evet, cinsiyetsiz toplum yapısını kısaca anlatmaya çalıştım. bu yapının zaten bütün özelliği isminin içinde açıkça belli. içinde cinsiyet kavramı olmayan toplum. geriye kalan açıklamalar, cinsiyetsiz topluma geçiş sürecini kapsıyor daha çok.

    • • •
    ayrıca bakınız:

    • witt, susan d. (1997). influence on children's socialization to gender roles
    • rice, lindsay & barth, joan m. (2017) a tale of two gender roles: the effects of implicit and explicit gender role traditionalism and occupational stereotype on hiring decisions
    • prewitt-freilino, jenniffer l. (2012) the gendering of language: a comparison of gender equality in countries with gendered, natural gender, and genderless languages
    • [haierup]. (2013). imagine a world where being "gay" the norm & being "straight" would be the minority!
    • tasker, y., & negra, d. (2007). interrogating post-feminism: gender and the politics of popular culture. durham, nc: duke university press.
    • butler, j. (1990). gender trouble: feminism and the subversion of identity.
22 entry daha
hesabın var mı? giriş yap