1 entry daha
  • uzun zamandır buraya entry girmeyi planlıyordum. normalde kendi başlığına yazmak noktasında karışık hislerim var fakat ara ara görüyorum insanlar önce bir takip ediyor, sonra kaldırıyor takibini. bari başlığımda ne olduğumu anlatayım da insanlar zahmet etmesin hiç.

    kendimi tanımlamak noktasında objektif bakamayacağım haliyle o sebeple kendi hakkımda yazdığım iyi şeyleri beşte bir kötü şeyleri de beş kat olarak değerlendirin sonra canınız isterse yeşillendirin kalanına siz karar verin.

    biraz tuhaf, içine kapanık, tutucu ve alışkanlıklarından vazgeçemeyen bir insandır zat-ı muhterem. “arkadaş” kelimesini her insan için kullanmaz, kullandığı insanı da pişman etmemek için elinden geleni yapar. yemek yapmayı sever ikram etmeyi daha da sever. bir konu ile alakalı yakınlarına yardımı dokunabilecekse ve suistimal edildiğini düşünmüyorsa vakit ve nakit önemsizdir elinden geleni ardına koymaz.

    parasıyla zaman satın alır mümkün olduğunca ve hobilerine, sevdiklerine bu zamanı harcamaya çalışır. maddeye karşı umursamaz bir tavır takınır, hobileri ve alışkanlıklarını yerine getirdiği müddetçe fazlasını aramaz. hayallere dalmayı, fikir dünyasında kaybolmayı sever.

    inançlıdır ve dindar olduğuna inanır ama pek de iyi bir kul değildir. bir çok tarikat ve cemaate gitmiş, gelmiş, ders almıştır ama aradığını hiç birinde bulamamıştır.

    kitap okumayı sever. psikoloji, felsefe ve bilim konularından konuşmaktan büyük zevk alır. fizik okumuştur ve çok farklı bir işle meşgul olmasına rağmen hala açıp makale okur, gelişmeleri takip etmeye çalışır.

    klasik müziği ve enstrümental müzikleri tercih eder. türk sanat ve türk halk müziği ile türkü de dinler. pop şarkılardan durgun olanları daha çekici gelir kendisine ve anlamını beğenmediği şarkıyı dinleyemez. piyano hastasıdır. hep piyano çalmak istemiştir ama parmaklarının yapısı uygun olmadığı için bir piyano hocası tarafından şevki kırılmıştır hiç başlamamıştır.

    fantastik ve bilim kurgu romanları, dizileri, filmleri ve animeleri sever. anime hastası denilebilir. uzak doğu felsefesi ve kültürüne ilgi duyar ve japonca öğrenmeye çalışmıştır. japonya’ya gitmek ve kısa da olsa zaman geçirmek hayalidir.

    myers-briggs ölçütlerinde intj kişiliğe ait olduğunu düşünmektedir ve yapılan testler bu kanıyı desteklemektedir. burçlara inanmaz fakat çevresindekiler tarafından tipik bir başak erkeği olarak tanımlanır, başak burcudur da.

    inatçıdır, fikrini değiştirmek pek güçtür, sarsılmaz kanıtlar ister. pek sosyal değildir, kendi küçük çevresi dışındaki insanlarla yakınlaşmaktan çekinir. bir insanı arkadaşı olarak kabul etmeden önce kırk takla atar her bir şeyi didik didik eder. prensiplerine çok katı bir şekilde bağlıdır, çiğnenmesine izin vermez.

    sadece değer verdiği insanların kendisi hakkındaki düşünceleri önemlidir, geri kalanları umursamış gibi görünebilir ama uğraşmaz.

    edit: işbu entry akla geldikçe güncellenecek, detaylandırılacaktır.
hesabın var mı? giriş yap