oldskool

• kimi zaman geri kafalı olmakla itham edilen bireye ve onun kavradığı yaşam biçimine verilen ad.
  
  genel felsefesi -kısaca özetlemek gerekirse- "eski olan iyidir". eskinin bireyin gözünde değerli olmasının en önemli parametresi ise eskiden imkanların daha kısıtlı, üretimin daha meşakkatli olmasıdır.
  
  örneğin, bireyin pc ile tanışmasında (bakınız, pc diyorum. kompüter değil) yaşadığı heyecanın onda birini^* bugün sli teknolojisi ile donatılmış 64 bitlik işlemcili bilgisayar alan çocuklar yaşamamaktadır. o zamanlar pc'lerde hdd bile opsiyoneldi. bırakın 3d oyunları, sprite görünce pır pır ederdi o genç yürek. o yüzdendir 486dx2 66 işlemci onun gözünde devrim yaratmıştır, 64 bit olanlar değil. o yüzdendir hala çizimlerini 1.44lük floppy ile teslim eder, blu ray ile işi olmaz oldskool'un.
  
  hızlıydı her şey. hızlanmaya da devam ediyordu. babasının dinlediği o türk sanat müziği şarkılar adeta bitmek nedir bilmezdi. ortalama bir kelimeyi, mesela makber kelimesini 30 saniye, belki de daha uzun sürede söylerdi müzeyyen senar. şimdi aynı sürede siyahi bir şarkıcı seceresini bile anlatabiliyordu. tıpkı herşey gibi şarkılar da hızlanmıştı zamanla.
  
  onun zamanında şehirlerarası otobüslerde tiryakiler asla mola verilmesini beklemezdi. istedikleri anda tüttürürlerdi sigaralarını otobüsün içinde. ama nezaket de vardı o zamanlar. tüm otobüs dumanaltı olmuş olsa bile, hatta yanınızdaki zatın tiryaki olduğunu bilseniz bile, izin isterdiniz sigaranızı yakmak için. güzel sohbetlere önayak olurdu kimi zaman bu izin istemeler. önce sigaraya yasak geldi, sonra da tıpkı her şey gibi otobüsler de hızlandı, kısaldı seyahatler. topkek tadını silmek için ağzımızdan sigara yakabilmeyi bekledik mola yerlerinde. ama artık şirketten çaylar yoktu o dinlenme tesislerinde.
  
  bu yüzdendir ki, oldskool olmak için belli bir kuşağa ait olmaya gerek yoktur. cam şişede kola veren lokantalara saygı duyuyorsanız, iyi durumda bir kaplumbağa geçerken önünüzden torr torr diye mutlu oluyorsanız, geçmişe ait olan şeyleri seviyor ve muhafaza ediyorsanız ve en önemlisi geçmişin damağınızda bıraktığı o buruk tadın geçmesini hiç istemiyorsanız, eminim siz de oldskool'sunuz biraz.