4 entry daha
  • kahvehaneler, kadinlardan kurtulmak icin
    erkeklerin sigindiklari mütevazi mekanlardir.
    bu mekanlarda ne "terligini giy, haliyi kirletme" ne de
    "yeni koltuk takimini ne zaman alacagiz" diye insanin
    basinin etini yiyen, sürekli komut veren birileri vardir.

    erkek, o mekana ilk adimini attiginda bilir ki,
    dirdirdan uzaktir, hemcinsleriyle beraberdir.
    sonsuz özgürlük degilse de, göreceli bir özgürlük
    havasini teneffüs etmenin hazzini duyar, yasar. o,
    aksam eve gittiginde halkali köle misali zulmün
    pencesine düseceginin, estirilen terör karsisinda
    bicare kalacaginin bilincindedir.

    kahvehanede, tv sürekli aciktir. ses acma, kisma
    sorunu yasanmaz, cünkü tv'nin sesi o denli yüksektir ki
    az isitme özürlüler bile kulaktaki isitme cihazina gereksinme duymazlar.
    yalnizlik, evlilikte oldugu gibi "innere migration" (ic sürgün)
    durumlari yasanmaz bu mekanda. herkes herkesi tanir. herkesin
    herkese söylebilecegi iki cift lafi vardir.
    (bir zamanlar baska bir yerde yazmistim, konuya uygun oldugu icin buraya aldim).

    kahve kültürü: (bkz: #7860459)
64 entry daha
hesabın var mı? giriş yap