kahvehane
-
kahvehaneler, kadinlardan kurtulmak icin
erkeklerin sigindiklari mütevazi mekanlardir.
bu mekanlarda ne "terligini giy, haliyi kirletme" ne de
"yeni koltuk takimini ne zaman alacagiz" diye insanin
basinin etini yiyen, sürekli komut veren birileri vardir.
erkek, o mekana ilk adimini attiginda bilir ki,
dirdirdan uzaktir, hemcinsleriyle beraberdir.
sonsuz özgürlük degilse de, göreceli bir özgürlük
havasini teneffüs etmenin hazzini duyar, yasar. o,
aksam eve gittiginde halkali köle misali zulmün
pencesine düseceginin, estirilen terör karsisinda
bicare kalacaginin bilincindedir.
kahvehanede, tv sürekli aciktir. ses acma, kisma
sorunu yasanmaz, cünkü tv'nin sesi o denli yüksektir ki
az isitme özürlüler bile kulaktaki isitme cihazina gereksinme duymazlar.
yalnizlik, evlilikte oldugu gibi "innere migration" (ic sürgün)
durumlari yasanmaz bu mekanda. herkes herkesi tanir. herkesin
herkese söylebilecegi iki cift lafi vardir.
(bir zamanlar baska bir yerde yazmistim, konuya uygun oldugu icin buraya aldim).
kahve kültürü: (bkz: #7860459)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap