485 entry daha
  • --- alıntı ---

    bir düşünce deneyi: cehennem
    28 haziran 2018
    https://www.facebook.com/…er/posts/2101043613258091

    videodaki kişi, geçenlerde ölen hoca... konuşmasında şii müslümanlara "köpek" diyor. yani 1.6 milyarlık müslüman dünyanın takriben %10-15'i "köpek" -- ya da anın heyecanıyla hızımızı tam alamazsak, "cehennem köpeği"! paylaşımı yapan sayfa sanırım şii/alevi tandanslı. sayfanın müdavimleri, ölümü üzerine hocaya lanet okumuş ve şimdi cehennemde olmasını dilemişler.

    islam dünyasında sadece tekfir değil, karşılıklı lanet ve cehennem dilekleri de maalesef gayet yaygın. peki islami öğretiye göre cehennem nasıl bir yer? konuyu hiç bilmeyen birine bir cümle ile anlatacak olsak, herhalde kabaca şöyle bir şey derdik: kötü ve/veya inançsız insanların öbür dünyada güneşten bile yakıcı bir ateşte yandığı, yandıkça derilerinin yenilendiği (nisa 56), ve bu şekilde geçici olarak ya da ebed müddet tarifsiz acılar içinde kavruldukları yer.

    eğer cehennem böyle bir yer ise, şu soruyu sormak gerekiyor: ölen insanların ardından, "şimdi inşallah cehennemde cayır cayır yanıyordur!" gibi sözler sarf eden insanlar, bunları gerçekten inanarak ve içtenlikle mi söylüyorlar? ya da: bir insan, ileri derecede tiksinti duyduğu ve ölesiye nefret ettiği birinin dahi böyle bir işkenceye maruz kalmasını gerçekten de ister mi?

    * * *

    kimi insanlar, inançlarının öngördüğü büyük cezaları tam olarak içlerine sindiremeseler de, savunmaktan çekinmiyorlar. (muhtemelen "sakata gelmek" istemiyorlar.) ama diğer yandan bu türden cezaları daha bu dünyada, hem de bizzat uygulamaktan çekinmeyenler de var. mesela, ışid, esir aldığı insanlardan bazılarını canlı canlı yaktı ve infaz görüntülerini adeta övünerek paylaştı. peki dindar müslümanların ne kadarı bu gibi cezaları içselleştirmiş durumda? mesela, sevmedikleri kimselerin cehennemde olduklarını uman müslümanların ne kadarı onların ateşte yanmalarını gerçekten de içtenlikle diliyor?

    * * *

    bir düşünce deneyi yapalım: bilgisayarımız üzerinde, cehennemden görüntü alabilen bir app bulunduğunu düşünelim. bu program cehennemde azap çekmekte olan insanları bulup ekranımıza canlı görüntü alabiliyor olsun. yani periscope'un öbür tarafa bağlanabilen versiyonu gibi bir şey!..

    yani cehennem diye bir yer gerçekten de var, ve biz oradan canlı görüntü alabiliyoruz!.. bu durumda, hiç sevmediğimiz insanlardan cehenneme gitmiş bulunan bazılarını da ekranda görüntülememiz mümkün oluyor. misal, sevmediğimiz bir kişi gerçekten de kötü biri imiş... ya da öyle çok fena bir insan sayılmasa da, yanlış bir dine/mezhebe mensup olduğu ve o inanç üzre ölüp gittiği için cehenneme gitmiş ve korkunç acılar çekiyor...

    ekranda bu kişiyi görünce gerçekten de sevinir miyiz? mesela, "oh olsun!.. anladın mı şimdi bize köpek demek ne demekmiş!" falan der miyiz? yani inandığımız ve adil olduğunu söylediğimiz bir öbür dünya bütün çıplaklığı ile karşımıza çıkınca, bu şiddetli cezaları gerçekten de aynı fanatizm ile savunmaya devam eder miyiz? ya da kaçımız bunu yapar, kaçımız durup bir düşünür?

    * * *

    devam edelim: bu app üzerinde bir de şiddet ayarı olsa... bilgisayarın ses ayarı gibi bir şey, ve 1 ila 7 arasında değerler alıyor... 7, cehennemin en şiddetli ve insan aklının alamayacağı denli büyük acılara karşılık gelen maksimum derece. 1 ise, dünya üzerindeki bütün acılardan daha büyük olsa da, 7'ye göre ılımlı olan minimum düzey.

    sevmediğimiz kişi (sözgelimi) 4. derecede azap çekiyorsa ve bizim app üzerinden bunu değiştirme imkanımız/hakkımız varsa, çoğumuz ayarı hemen 1'e indirmez miyiz? ya da kaç insan, cehennemde olmasını dilediği kişiyi gerçekten de orada acı içinde çırpınmakta iken görünce, "yetmez bu şerefsize!" deyip dereceyi 7'ye çıkarır?

    ikinci gruba giren insanlar maalesef az değil. ama diğer yandan, bugün ilgili kişi hakkında klavye başında atıp tutan insanların hepsinin böyle bir manzara ile karşılaşınca aynı tavrı devam ettirmeyecekleri de herhalde muhakkak.

    * * *

    dünya üzerindeki en sevmediğimiz insanı aklımıza getirelim ve bu kişinin bir benzin istasyonunda kazayla alev aldığına şahit olduğumuzu düşünelim... çoğumuz herhalde hemen bir şeyler yapıp alevleri söndürmeye çalışırız. peki iş cehenneme gelince neden bu kadar delice şeyler söylüyoruz? belki cehenneme aslında zannettiğimiz kadar inanmıyoruz. ya da belki her şeyi ceza-ve-ödül (ya da ateş-ve-huri) çerçevesine oturtan inançlarımız, bizim gibi düşünmeyen/inanmayan insanlardan nefret etmemizi kolaylaştırıyor.

    ilgili kişi hele bir de "bizim taraf"a dil uzatıyorsa, hiç acımıyoruz. halk lisanı ile söyleyecek olursak: "onun gibi sapıklara allah acımamış, ben mi acıyacağım?" diyoruz. ya da bugünlerde sıklıkla şahit olduğumuz türden daha açık bir ifade ile: "allah cehennemi zaten böyleleri için yaratmış; yansın dursun pezevenk, bize ne!"

    allah* hepimizi ıslah etsin. bizi, merhametli ve haddini bilen insanlar olmaya yöneltsin.

    ---

    * allah: inançlı olan ve olmayan çoğu insanın, hayatı anlamlandırma ve etik bir çerçeve oluşturma adına farkında olarak ya da olmayarak kullandığı, içeriği kişiler ve kültürler arasında benzerlikler ve değişiklikler barındıran bir aksiyom.

    kaynak: https://www.facebook.com/…er/posts/2101043613258091

    --- alıntı sonu ---

    ana tema:
    (bkz: islam/@derinsular)
247 entry daha
hesabın var mı? giriş yap