2 entry daha
  • katıldığım önermedir. çok büyük trajediler yaşamış veya aşırı renkli bir hayatı olmuş insanların kitaplarına, röportajlarına, belgesellerine bakarsanız aksine gayet soğukkanlı, sakin, sade ve abartısız bir şekilde, ancak sorulduğunda tane tane anlattıklarını görürsünüz. olayların metafizik tarafına da hakim olmakla beraber asla mistifiye etmeden gayet olduğu haliyle yorumladıklarını görürsünüz. tabii bunu yüzeysellikle karıştırmayalım.

    bunu daha net anlamak için the talks röportajlarını öneririm. onun dışında dünya savaşlarına şahitlik etmiş, büyük aşklar, trajediler yaşamış, afrika'yı görmüş aydınları da inceleyebilirsiniz. vonnegut, zweig, dotoyevski, caraco, cioran, hemingway... sonra kubrick, mercury, mike tyson, piaf vs. açın seyredin, okuyun. hayatın acısını, tatlısını o kadar iyi etüd etmişler ki muhabbeti haybeden şova dökecek takatları kalmamış. umberto eco, salman rushdie, paul auster falan bu adamları "hey yavrum hey biz neler gördük" derken hayal etmek güçtür. *

    edit: #78779142 bir de "some people can read war and peace and come away thinking it's a simple adventure story. others can read the ingredients on a chewing gum wrapper and unlock the secrets of the universe." demiş lex luthor efendi
12 entry daha
hesabın var mı? giriş yap