3 entry daha
  • satılık kalpler şehri, kuzeyinde büyülü elmalar köyü, güneyinde dargelirli sincaplar otlağı, batısında makastar eller kavrukhanesi ve nihayet doğusunda da kanırtılmış duyarlılıklar mağarası ile çevrilmiş güzide bir şehirdir. yazları kurak ve bol aşklı, kışları yağışlı ve hüzünlü geçer. adından da anlaşılacağı gibi, geçimini kalp satarak sağlayan satılık kalpler şehri, bunun karşılığında tiftik, elma ve sapan yapımında kullanılmak üzere lastik alır.

    olaylar, blade runner, el ey'den kaçış, total recall filmlerindekine benzer kaotik bir gelecekte geçmektedir belli ki. organ satışının gırla gittiği bu şehirde hırsızlık, kapkaç ve ikiyüzlülük de almış yürümüştür. sertab işte bu ortamda, satmak üzere şehre getirdiği kalbini lanet bir kimseye çaldırıverir. kalpten geriye ne bir kulakçık ne de bir kapakçık kalmamıştır. yapayalnız, beş parasız kalan sertab geri dönecek parası da olmadığı için şehirde hapsolur.

    geceyi şehirde geçirir ve görür ki aşk masalı aslında yalandır, yivrençtir, tiksinçtir her şey. kalp satışından hükümete %18 gibi bir pay düştüğünü de öğrenince kalbini satmaktan vazgeçip memleketi olan afyon'un bolvadin ilçesine dönmeye karar verir. ama önce kalbini bulması gerekmektedir. ikinci el tezgahlara bakar yoktur, örselenmiş aşklar çöplüğüne gider orada da bulamaz. kırık kalpler sokagi'na sordurur bir ize rast gelmez. sonra birden karşısında bitmis asklar emanetcisi'ni görüverir. ya evet oradadır işte kalbi. mutlu son.

    kırarım ben böyle şarkıyı.
10 entry daha
hesabın var mı? giriş yap