6 entry daha
  • beyonce'nin mitolojik bir tanrı figürüne bürünmeden önce yayınladığı en salt pop albümü. hem dönemin beyonce'si, hem dönemin müziğini baz aldığımızda, ne kadar herhangi bir kaygı gütmeksizin yaratılan bir iş olmuş, şimdilerde daha rahat fark edebiliyoruz bunu. i am.. diye ayırdığı ilk kısım, slow şarkılardan oluşuyor. daha içsel ve duygu yüklü işlerini özbenliği olarak nitelendiriyor. sasha fierce kısmı ise ''sasha fierce benim alter ego'm'' diye nitelendirdiği kısım. yani günümüzün agrasif, provakatif ve hırslı beyonce'sini bizlere veren kısımdan oluşuyor.

    albüm yayınlandığında 15 yaşında ve lise 1'e yeni başlamış bir ergendim. o zamanlar beyonce hanıma bu kadar dilenmiyorum ancak yine de benim için devler liginde olan bir isim olduğu için büyük bir heyecanla albümü bekliyorum. zira 2.5 hafta gibi kısa sürede vokal kayıtları biten bday albümünden sonra adeta bir beyonce follower olmuştum. 2008 benim için özel bir yıldır. hem özel hayatımın bana kattıklarından dolayı hem de müzikal anlamda son derece verimli bir yıl olmasından dolayı.

    if i were a boy ve single ladies'in yayınlandığı anı dün gibi hatırlıyorum. korkunç olay olmuştu. her iki şarkının siyah-beyaz olan video klipleri dikkat çekiyordu. beyonce, artık sadece müzik yapmadığını ve işlerine yavaş yavaş hayata karşı duruşunu içeren felsefelerini yedirmeye başladığını gösteriyordu bu değişim. if i were a boy anında kanıksanmıştı ama single ladies pek çok dinleyici tarafından çok basit bulunduğu için bayağı bir eleştirilmişti. kim bilebilirdiki tarihe klasiklerden biri olarak adını yazdırabileceğini. okuldan gelip, billboard listesini kontrol ettiğimde beyonce'nin iki şarkıyla hot 100'ü ele geçirdiğinde duyduğum gerginliği de hatırlıyorum. çünkü aynı yıl hayatımda ilk aşık olduğum kadın britney spears'ın da geri dönüş albümü yayınlanacaktı ve beyonce'nin gümbür gümbür geliyor olması ister istemez beni geriyordu. neyse ki britney'in circus albümü de görevini ziyadesiyle yerine getirmişti.

    ardından gelen ve bana göre en bayık beyonce albümü olan 4 yayınlandı. ardından blue ivy'ye hamile kaldı ve kariyerinin en iyi albümü olarak nitelendirsek haksız sayılmayacağımız beyoncé albümü ile beni gerçek bir queen bee dilencisi yapmayı başarmıştı. 2011 billboard music awards gecesi sahnelediği run the world performansı ile ilk meydan okuyuşunu gerçekleştirmişti. michelle obama ve barack obama desteğini de ardın aldıktan sonra, iyice komutan edasıyla sektöre kafa göz dalan beyonce, ardından yayınlayacağı lemonade albümü ile iyiden iyiye ulaşılması neredeyse imkansız bir noktaya konumlandırmıştı kendini.

    sanırım kendisinin en büyük şovu, bu yıla kadar super bowl performansı idi. ancak 2018 coachella performansı ile benim için yaşayan en büyük 2 performansçıdan biri olarak tarihe adını yazdırmıştır. insanlara kondisyon, azim, hırs, çalışkanlık, disiplin ve gücün ne demek olduğunu birebir gösterebildiği için nasıl takdir etsem eksik kalır.
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap