• sözlük yazarlarının bundan yıllaaaaaaaar öncesini düşünürken beyinlerinin bir köşesinde sıkışmış şekilde bulup çıkardıkları, ama kırış kırış olmuş, ne olduğu bile belli olmayan; "ulan ben bunu yaşadım mı gerçekten?" diye sorgulatan olaylar bunlar..

    sene 1990'la 2000 arası bir sene.. mahallede bir düğün var, sokak düğünü ama, öyle şimdikiler gibi kapalı bir salonda değil; haliyle herkes dışarıda, her yer kalabalık.. düğün evinin hemen aşağısında bir çocuk parkı var, biraz yukarısında da bir yol, yolun kenarı aşağıya, parka bakan bir diklik.. düğünün çalgıcıları yeşil, serçe model arabalarını o dikliğin önüne park etmiş.. biz çocuklar olarak parktayız.. ben kuzenimle tahterevallinin üzerindeyim, hemen yanımızda da dönme dolap, üzeri tıka basa çocuk dolu.. o esnada bir hengame, bir gürültü.. çalgıcıların dikliğin başına park ettiği arabaları nasıl oluyorsa kendi kendine hareket etmeye başlayıp, aşağıya iniyor dümdüz.. yokuşta hızlanıp tıka basa çocuk dolu dönme dolaba öyle bir çarpıyor ki, betonla yere gömülmüş döküm demirden dönme dolabı söküp metrelerce sürüklüyor.. üzerindeki çocuklar etrafa saçılmış, her yer kan gölü.. biz küçüğüz, hiçbir şey yapamadan öylece bakıyoruz.. düğün evi susuyor, ortalık kıyamet alanı gibi, herkes kendi çocuğunu topluyor bir yerlerden.. bazıları çalgıcıları suçluyor, "sarhoşlar" diye.. bir çocuk olay yerinde ölüyor, başka bir tanesi kaldırıldığı hastanede iç kanamasından.. sakat kalan dört çocuk, yaralanan bir sürüsü.. o park günlerce öyle kalıyor, kimse dokunamıyor, gidemiyor..

    şu an düşününce hayal gibi geliyor.. "yaşadım mı bunu gerçekten?" diyorum.. internette bulamıyorum haberi, mahallemdekilerle irtibatta değilim..

    var mı lan aranızda bu olayı hatırlayan?*
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap