• mustafa inan tarafından yazılan makalenin metni ;

    '' tabii ilimlerin gelişmesinde matematik önemli rol oynadığı halde, manevi ilim dalları, matematik analiz metodlarından aynı derecede fayda sağlayamamışlardır. göze çarpan bu farkı, her iki ilim alanındaki konuların özelliğinde aramak icap eder. tabii ilimlerin meşgul olduğu konular, daha çok ölçüye dayanan ve dolayısıyla sayı ile ifade edilen eleman ve münasebetleri içine alır. diğer ilim alanlarında ise durum farklıdır. hal böyle olmakla beraber manevi ilim dallarında da sayı esasına dayanan ve matematik analiz metodlarının başarı ile tatbik edebileceği konular mevcuttur. bu alanda büyük gelişme bilhassa ikinci cihan savaşından sonra göze çarpmaktadır; hemen her gün bir başka ilim dalına matematik analiz metodları uygulanmakta ve ilgi çekici sonuçlar elde edilmektedir.

    biz bu yazıda toplumun ortak malı olan ''dil'' konusunu ele almak ve bu alandaki matematik karakterli araştırmalardan kısava bahsetmek istiyoruz.

    matematik analiz metodlarının dil bilgisine tatbiki, teorik olduğu kadar da pratik sonuçlar vermektedir. bu sayede ''haberleşme tekniği'' ne ait çeşitli problemler çözülmekte ve dillerin yapısı hakkında yeni yeni hakikatler ortaya çıkmaktadır.

    şunu önceden belirtmek yerinde olur ki, bahis konusu araştırmalar dilin yalnız ''form''u ile ilgili, nispeten basit bir cephesinde yapılmaktadır. dilin asıl çetin tarafı olan ''mana'' cephesi, şimdilik bu incelemelerden uzak tutulmalıdır.

    yalnız bu iki unsur birbirinden bağımsız değildir ; küçük de olsa birbirlerine tesirler yaparlar, fakat etüdü sadeleştirmek amacıyla bu ayırmanın yapılmasında zaruret olduğu kabul edilmelidir.

    dilin formu ile ilgili, cümle, kelime, hece, vurgu ve harf gibi sayı ile ifade edebilecek elemanları ele alınırsa, bunlar arasında çeşitli bağıntılar bulmak kabildir. çok geniş olan bu etüd alanından biz ilk misal olarak, hece ile kelime teşkili konusunu seçeceğiz ; acaba diller heceden kelime yaparken ne kadar rasyonel hareket ediyorlar ? diğer birdeyim ile kelime teşkilinde ''hece malzemesi'' ne oranda ekonomik olarak kullanılmaktadır ? bu ve benzeri sorulara cevap verebilmek için şu üç miktar arasındaki münasebetin araştırılması gerekir. bunlar da , bir dilin vokabülerini teşkil eden toplam kelime hacmi, bir kelimedeki en çok hece sayısı ve nihayet kelime yapımında kullanılan hece çeşidininin miktarından ibarettir. tamamen sunni olarak kurulmuş bir dilde bu üç esaslı faktörün arasında bağıntı basit bir matematik formülle bulunabilir . problemin detaylarına girmeden, fikrimizi bir misalle açıklayalım.

    mesela teorik olarak kurulan bir dilin toplam kelime sayısı 3000 olsun. bu dilde hiç bir kelimenin 2 heceden fazla olmaması için acaba kaç çeşit heceye ihtiyaç vardır ? bu sorunun cevabı 55 dir ; cevap hesaplarınırken kelime teşkilinde hecelerin mükerrer olarak kullanıldığı da kabul edilmektedir.

    bir kelimedeki en çok hece sayısı sabit kalmak şartıyla, kelime hacmi arttırılırsa gece çeşidinin de artması gerekmektedir. yalnız iki artışın oranları aynı değildir. mesela 30.000 kelime hacimli bir suni dil kurmak için, eğer yine bir kelimede en çok iki hece bulunacaksa, hece çeşidinin sayısının 173 çıkması lazımdır. görülüyor ki kelime hacminin evvelkine nazaran on misli artmasına karşı hece malzemesindeki artış ancak 3 katından biraz fazladır.

    son verilen misaldeki suni dilin, teorik araştırmalarda, önemi büyüktür. bu dile (mutlak optimal dil) adı verilir. optimal dil gerek vokabüler ve gerekse bir kelimedeki hece sayısı yönünden tabii dillerle kıyaslanacak bir durumdadır. çünkü 30.000 kelime birçok diller için iyi bir hacim seviyesidir, ayrıca tabii dillerdeki kelimelerin hece sayısı çok değişik olmakla beraber ortalaması daima iki civarında bulunduğu da bir hakikattir.

    şimdi tabii dünya dillerini bu (optimal dil) ile karşılaştırırsak, ilk göze çarpan nokta, tabii dillerde hece çeşidinin çok daha fazla olduğudur. mesela latincede 1750 hece, tam kesin değer belli olmamakla beraber, türkçede de buna yakın sayıda hece çeşidi vardır ; demek oluyor ki optimal dildeki 173 hece çeşidine karşı latincede on misli fazla hece çeşidi bulunmaktadır. hele almanca ele alınırsa bu fark daha da çok artar. almacada kullanılan hece sayısı 4650 tanedir. optimal dile göre hece çeşidi fazlalığını 25 kata yakındır. diğer dillerdeki karşılaştırmalarda, mertebe farkıyla, aynı sonucu vermektedir.

    bu basit araştırmaya dayanarak, tabii dillerin kelime teşkilinde ''rasyonel'' davranmadıklarına hükmetmek pek acele bir karar olur,

    kelimelerin hecelerden kuruluşunda yalnız hece çeşidi miktarının rol oynamadığı aşikardır. dil gibi canlı bir varlık, tarih içinde gelişirken, yapısına daha birçok faktörlerin tesir edeceği tabiidir. ''information teorisi'' yönünden dilleri haber aktarmada, belirli bir ''kod'' sistemi, olarak telakki edersek, çeşitli duygu organlarına gelen işaretlerin kolayca tefrik edilmesi de öenli faktörlerinden biri olmalıdır.

    kelimeler her şeyden önce kulağa hitap eder. eğer hece çeşidi az olursa, mecburen mevcut heceler, tekrar tekrar kullanılacak ve kelimeler ses yönünden birbirlerine çok benzeyecektir. bu ise dilin ''rahatça'' anlaşılmaması gibi çok mühim bir mahzur doğaracaktır. tabii dillerin gelişmesine amil olan iç ve dış kuvvetler, ''kolayca anlaşılma'' faktörüne çok önem vermiş olacaklar ki, hece malzemesini bu kadar geniş tutmuşlardır.

    bu ilgi çekici noktayı şöyle bir misalle canlandırmak kabildir : deniz teknelerine ''safra'' adı verilen ek yükler konulur. ilk bakışta bunlar lüzumsuz taşınan ağırlık gibi gelirse de, rolleri teknenin devrilme emniyetini arttırmaktadır. dilde de fazla hece malzemesi tıpkı teknede safranın oynadığı hizmeti görür, kelimenin rahat bir şekilde anlaşılmasını sağlar. şunu da belirtmek yerinde olur ki haberleşme tekniğinde, eğer sinyal sistemi kulak yerine göze hitap ederse, safrayı azaltarak bir kanaldan daha kısa zamanda daha çok haber göndermek kabil olur.

    tabii diller, heceden kelime teşkil ederken, daha birçok hususları göz önüne almış olmaları gerekir. mesela (ahenk) gibi estetik bir faktörün mutlaka önemli rol oynaması icap eder ; fakat bu yönden etüd ve analizler henüz yok edenecek kadar azdır.

    sayı esasına dayanarak yapılan araştırmalara, ikinci bir misal olmak üzere, bir dilde kelimelerin hece sayısı yönünden dağılımı problemini ele alalım. burada ilk iş belirli bir müellifin, bir eserindeki bütün kelimeleri hece sayısına göre sınıflandırılmaktır. mesela 1000 kelimelik bir metinde ne kadar kelime tek heceli, ne kadarı iki heceli, v.s, gibi kelimelerin hece sayısı yönünden ''frekans'' ları bulunur, elde olunan sayısal değerler (dağılım) 1 tarif eder ve dilin yapısı bakımından önemli bilgiler verir. 1000 kelimelik türkçe için yapılan bir analiz şu sonuçları vermiştir ; 1000 kelimelik türkçe bir metinde ortalama olarak 188 kelime tek heceli, 378 kelime iki heceli, 270 kelime üç heceli, 121 kelime dört heceli, 36 kelime beş heceli, 6 kelime de alt heceli olmakta ve altı heceden fazla kelimelerin toplamı ancak binde bir oranında bulunmaktadır,

    bu dağılıma göre türkçede en çok kullanılan kelime iki heceli oluyor, bunu üç heceli ve sonrada tek heceli kelime grubu takip ediyor demektir. ayrıca bir metinde geçen kelimelerin ortalama hece sayısı karakteristik değerlerden biridir. bu değer, metine ve müellife bağlı olmakla beraber daha çok bir dilin bünyesine hastır.

    yukarıdaki dağılımdan, bir kelimedeki ortalama hece sayısı hesap edilirse türkçe için 2.45 değeri bulunur.

    yahya kemal'in ''süleymaniye'de bayram sabahı'' adlı eserinde geçen kelimelerin ortalama hece sayısı 2.43 eder ki, yukarıdaki değere çok yakındır.

    türkçe metinlerdeki bu ortalama değer, dünya dilleri arasında benzer ortalamaların en üst seviyesini göstermesi bakımından çok ilgi çekicidir.

    bunun tam mukabili olan ingilizce dilinde, kelimedeki ortalama hece sayısı 1.35 olup bu da dünya dilleri arasında en alt seviyeyi gösterir.

    aynı dağılım ingilizce metinlerde de araştırılırsa 1000 esasına göre yukarıdaki sıraya uygun olarak şu değerler 715, 194, 68, 16, 6 bulunmakta ve beş heceliden fazla kelime oranı da ancak binde bir etmektedir.

    bu dağılıma göre, ingilizce metinde en çok kullanılan kelime tek heceli oluyor, bunu sırayla iki ve üç heceli kelimeler takip ediyor demektir.

    ingilizce, dünya dilleri arasında metinde en az heceli kelime kullanan dildir. bunun aksine türkçe metinlerde görülen en çok heceli kelime kullanma özelliğini türkçenin karakterinde aramak icap eder ; çünkü bütün ekler kelimeye yapışarak kelimelerin ortalama uzunluğu arttırmaktadır.

    metinde çok heceli kelime kullanmak bakımından latince, türkçeye en yakın dildir. dilleri kelimedeki ortalama hece sayısı yönünden küçükten büyüğe doğra sıralarsak, ingilizce, almanya, arapça, yunanca, japonca, rusça, latince ve türkçe dillerini buluruz.

    yukarıda verilen birkaç basit misal, sırf bu alanda, bir fikir vermek için seçilmiştir. aslında analiz alanı çok geniş ve etüd edilecek çok önemli problemlerle doludur. son zamanlarda üzerinde çok çalışılan problemlerden biri olan (stil analizi) nin burada yalnız adını zikretmek suretiyle yazımıza son vereceğiz.''

    12.6.1963
2 entry daha
hesabın var mı? giriş yap