• yerli ve milli başkanlık sistemiyle beraber beklediğimiz hamle.

    madem her şeyimiz yerli ve milli olacak, turizm de geri kalmamalı.
    neden ülkemizin güzelliklerini ne idüğü belirsiz yabancılarla paylaşıyoruz ki? o güzelim sahiller, kumsallar, koylar, açık havuzlar, animasyonlar, su kaydırakları, sonra açık büfeler, soft drinkler neden ama neden ecnebilere peşkeş çekiliyor üç kuruşa?
    sonra ajan mıdır, provokatör müdür, saf ve masum anadolu köylüsünün ahlakını mı bozar diye düşünmeden vizesiz, gümrüksüz sokuyoruz gavurları kutsal vatan toprağına.
    ayrıca alkol kullanıyor, kızlı erkekli takılıyor (muhtemelen cima ediyor) ve inanmazsınız mini etek, bikini, tanga, mayokini, slip mayo bile giyiyor bu ecnebiler. kadınları da koltuk altlarını tıraş etmeyi bile bilmiyor ki, şahsen görüp dehşete kapılmışlığım var benim.

    halbuki inancımıza, kültür ve ananelerimize uygun bir tatil köyü konsepti yaygınlaşsa ve sadece yerli ve milli olanlar, sünnet kontrolü de yapılarak buralara girebilse.
    hatta girişte evlilik cüzdanı yanında, mahallemizin gururu muhtarlarımızdan alınan ikametgah ilmühaberi belgesi, savcılıktan vukuat örneği, e-devletten nüfus kütüğü kaydı alınsa da huzur içinde milli içeceğimiz ayranı höpürdeterek bir tatil yapabilsek.

    sorarım size, milletin bekası, ümmetin ahireti 30 milyar dolarlık turizm gelirinden daha mı değersiz?
    para için vatanı satmaya değer mi?
    ey turizm bakanı, one minute...
hesabın var mı? giriş yap