• ebru çapa kaleminden, oya baydar ile yapılmış bir nehir söyleşi.
    yakın tarihimizi merak edenler için ilginç ayrıntılar içeriyor.
    kitaptan bazı alıntılar:

    =spoiler=

    dame de sion’un son sınıfına geldiğimde tuttum bir roman yazdım. sarı, ucuz defterler vardı, müsvedde defteri derdik. öyle bir deftere kurşun kalemle yazılmış, sayfa sayfa bir metin. bitirince, hürriyet gazetesini telefonla aradım “ben on sekiz yaşında bir genç kızım, bir roman yazdım, gazetenizde tefrika edilsin istiyorum,” dedim. şimdi hatırlayınca bile utanıyorum. bugün, şu halimde cesaret edemem böyle bir şeye. insan gençken ne kadar pervasız oluyor! (sayfa: 52)

    beş dakika geçmiş geçmemişti, kapı vuruldu. açtım ki kapıda boylu poslu, yakışıklı bir delikanlı. herkes deniz gezmiş’i önceden tanıyorum sanır; hatta deniz gezmiş’le berabermişim gibi gülünç laflar bile çıkarılmıştı. halbuki ben deniz’i ilk kez orada gördüm. tabii ki biliyordum kim olduğunu. öğrenci lideri olarak yeterince ünlüydü. … “tezinizi reddettikleri için rektörlüğü işgale gidiyoruz!” diye tebliğ etti. hepsi o kadar; çekti gitti. “işte şimdi belanı buldun oya,” dedim kendi kendime. (sayfa: 85)

    hacettepe üniversitesi’nin kurucusu ihsan doğramacı’ydı. onun krallığı gibiydi üniversite. “bakın biz ne kadar demokrat bir üniversiteyiz, oya baydar’ı bile aldık,” diye övünüyormuş. yani, hacettepe’ye, “incir yaprağı” olarak girdim. (sayfa: 95)

    =spoiler=
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap