2 entry daha
  • avrupa birliği meraklısı hiç olmadım o ayrı, fakat bazen konulara daha derinlemesine bakmak gerek. 10 milyon köylüyü göç ettirmek denmiş ve yanlış denmiş. 10 milyon köylü zaten göç edecek ve ediyor da.

    türkiye ekonomisini incelersek tarım sektörünün gelirdeki payı sadece % 11 olmasına karşın çalışan kesimin % 36' sını istihdam ettiğini görüyoruz. bu sürdürülemeyecek kadar ciddi bir çarpıklıktır. peki ne yapılacak ? avrupa birliği rakamlarını incelersek;

    tarım sektörü _____ 4.5%
    sanayi sektörü____ 27.4%
    hizmet sektörü____ 66.9%

    iken türkiye'de

    tarım sektörü_____ 35.9%
    sanayi sektörü____ 22.8%
    hizmet sektörü____ 41.2%

    görüldüğü üzere türkiye'de tarım sektörü olması gerektiğinden çok daha fazla kişi istihdam ediyor (nerdeyse 10 misli). bu da zaten az olan tarım gelirinin daha çok kişinin paylaşması anlamına geliyor.

    peki ne yapılacak ? dikkat ederseniz, bir diğer çarpıklıkta hizmet sektöründe. türkiye'de sadece % 41 oranında istihdam sağlarken avrupa'da bu oran % 67. yani türkiye'nin tarım sektöründen hizmet sektörüne insanları geçirmesi gerek.

    kulağı biraz tersten göstererek de olsa 10 milyon köylüyü göç ettirmek cümlesi aslında bu tablonun bir ifadesidir. aslında bu adamlar zaten göç ediyorlar, sen ne yaparsan yap. avrupa birliği yada boşverin onları, ekonomistlerin yada toplum bilimcilerin dikkat çektiği nokta, bu sürecin devlet kontrolünde ve desteğinde olması gerektiğidir.

    peki gerçekten hizmet sektöründe 10 milyon kişiye istihdam yaratabilecek miyiz ? bu noktada bir parentez açalım, 10 milyon köylü demişler, bense bu rakamın çok daha fazla olacağını düşünüyorum. çünkü bu ülkenin doğu ve güneydoğu anadolusunda ekonomik faaliyet namına hiç bir şey yok. bu bölgeden sadece köylüler değil, şehirli köylü kim varsa göç ediyor. bu bakımdan önümüzdeki 15 sene için bu rakamlara 10 milyon kadar da kürt göçmen ekleyin. işte türkiye'nin üzerindeki en büyük sosyoekonomik soruna işaret etmiş oldunuz. çünkü türkiye, diğer aday ülkeler gibi dengesiz istihdam (tarım ağırlıklı) sorunu yaşarken üstüne yetmiyor gibi bölgesel ekonomik gerilikten ve bu bölgedeki akıl almaz nüfus artışından dolayı oluşan göçün yaratacağı ek sorun yaşıyor.

    peki hizmet sektörü bu ağırlığı taşıyabilecek mi ? bana sorarsanız, hayır. mümkün bile değil. bir kere dünyada hizmet sektörü daralıyor. teknoloji en çok hizmet sektörünü vuruyor. binlerce kişiyi istihdam eden eski tip dev perakende mağazaları yeni gelişmelerle yüz kişi bile çalıştırmadan işlerini görüyorlar. hatta bunların yerine dahi sadece bir kaç kişiyi istihdam eden internet mağazaları açılıyor. iletişim imkanlarının dehşet düzeye çıkması sebebiyle eskiden 50 kişi çalışan bürolarda şimdi 5-10 kişi çalışıyor. hadi turizm sektöründe istihdam edelim desen, bu sektör yapısı itibari ile eğitim istiyor. eğitimsiz insanların turistik şehirlere göçü sonucu sırf turist şehire çıktığında kalitesiz hizmet sektörü sebebiyle ülkesine memnun olmadan dönmesin diye oteller her şey dahil sistemini getirdiler. bu bağlamda türkiye'nin bu yükü kaldırması mümkün değil. hayal bile olamaz.

    peki ne olacak ? son 4 senedeki sürece bakın çok daha kötüsüne kendinizi hazırlayın. şehirlerde suç oranı inanılmaz artacak, güney amerika ülkelerine benzeyeceğiz. hatta daha da kötü olacak. varlıklı insanlar, korunaklı özel sitelere yerleşecekler. şehir hayatına çıkmayacaklar. bir çok kişi doğup büyüdükleri şehirden göç etmek isteyecek. hiç bir şey yapamayan orta ve alt tabakadan insanlar ise bu yeni tür teröre maruz kalacaklar ve onunla yaşayacaklar.
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap