141 entry daha
  • pazar sabahının köründe yine yoldayken radyodan dinledik hayat hikayesini. akşama kadar da öyküleri okundu.

    edebiyatı, siyasi görüşü değil meselemiz, bir hayat hikayesi, olmamış, olduramamış bir hayat daha da vahimi ölümü ve sonrası.

    36 yaşında ölmüş yahu sadece yazıyla otuzaltı yaşında.

    okumuş, düşünmüş, öğretmenlik etmiş, okumuş, yazmış, asker olmuş, savaşmış, esir düşmüş, kurtulmuş. bir rivayete göre yüzerek kurtulmuş esaretten.

    evlenmiş, bir kızı olmuş, becerememiş, kalkedonda bir eve yerleşmiş, "münferit yalı" koymuşlar evin ismini.

    yazmış bu arada, durmadan yazmış, beğenilmemiş eli yüzü düzgün iki paragraf bile yazamayanlar tarafından.

    yalnız kalmış. bakanı olmamış. bir yazar dostu (ismiyle müsemma ali canip) dışında. o almış ağırlaşınca münferit'ten atmış faytona hastaneye gitmiş, haydarpaşa'ya.

    ağır hastayken "çocuk" demiş sadece "çocuk"

    hastalığı basitmiş aslında: şeker. bilememişler. romatizma tedavisi uygulamışlar. romatizma tedavisi uygulaya uygulaya öldürmüşler adamı.

    bitti mi bizimkinin dramı. elbette bitmedi. cesede sahip çıkan olmadığı için kimsesiz olduğunu varsaymışlar. kafasını kesmişler testereyle.

    150'den fazla öykü yazmış başı kesildikten sonra.

    bedenini kadavra olarak kullanmış tıp öğrencileri. bunun fotoğrafını da çekmişler. internette bulunuveriyor hemen.

    fotoğraf yayılınca tanıdıklar sahip çıkmışlar cesedin kalan bölümüne. bir cenaze töreni düzenleyip gömmüşler ömer'i.

    ömer seyfettin hikayeleri hep bir sürprizle biter. hikaye böyle bitmemiş bittabi. mezarı "otomobil garajı" yapılacağı gerekçesiyle açılmış nakledilmiş, yakına falan da değil, anadoludan avrupa yakasına.

    şimdi kim korkunçlu şeyler yazmış? kim daha çok yaşamış?

    not: yazıya hiç dokunmadık ama sağolsun @sudanlızencimusa bir link gönderdi. kadavra meselesinin yanlış olduğuna dair. biz referans belirtmiştik bu da burada dursun. gerçek ne ise o olsun

    ?gerçek?
130 entry daha
hesabın var mı? giriş yap