8 entry daha
  • tikko/mlkp'nin'nun tunceli kırsalındaki köylerde halen uygulamakta olduğu sistemdir. işlem de genel olarak sırasıyla köylerdeki özellikle güzel kızların saptanması. ayartılması ve dağa kaldırılması şeklinde gerçekleşmektedir.

    köylerdeki 16 yaşın üzerinde olan her kız potansiyel bir devrim nikahı müsebbibi olduğundan bunlar genellikle erzak almaya inen ya da eş dost akraba görmeye giden örgüt mensuplarınca saptanır. örgütün orta ve üst kademe sorumlularına bu sözlü raporlarında bir şekilde iletilir. bu kızın bulunduğu köy kış aylarına yakın örgütün beşli altılı kolları tarafından silahlı olarak ziyaret edilir. keçilerin kaldığı odanın yan tarafında ev ahalisi büyük odanın etrafına soba başında toplanarak kendilerine sınıf ayaklanması, köylü devrimi, ikinci enternasyonale anarko-sendikalistlerin alınmayışı hakkında bir konuşma yapıldıktan sonra aileye evin büyük kızı "mizgin"*'in artık dağ kadrosuna katılma zamanının geldiği iletilir. bu da soru falan değildir. bu böyledir tarzı bir "statement" dir. emri vakidir.

    ailenin ellerinde kaleşnikoflarla gelmiş ve karşılarında elleriyle çökelek ekmek çay ve babiko yiyen altı teröriste karşı dağ kadrosunun gücü konusunda bir eleştiri getirme gibi bir şansları o noktada yoktur. genellikle gık bile diyememektedirler. ancak özellikle hozat'ın bazı köylerinde öyle kaygıları da yoktur. sosyalist sınıf bilinci yüzünden olmasa da "dağlar bizimdir" anlayışı yüzünden 100 yıldır dağla içli dışlıdırlar. çocuklar gider dönmez, dersimliliğin fıtratında vardır.

    neticede tikkocular kızı alıp giderler. kendisi de gittiği yerde durmadan ağlamıyorsa, iş güç yapabiliyorsa çok kısa bir süre sonra kızı gözüne kestiren en yüksek rütbeli tikkolu, mizgin'e devrim nikahı kıyar. 17 yaşında liseye gitmek yerine -ya da tikko jargonuyla konuşacaksak "kapitalist sermayeci patronların yönettiği sistemden eğitim almak ve burjuvalaşmak" yerine mizgin artık yazın munzur'da kışın aliboğazda mavi plastik leğende mercimek ayıklayacak, arada venk köprüsünde otobüs durdurup yakov sverdlov'un üçüncü enternasyonele atfından bahseden grubu elinde kaleşnikofuyla izleyecek, gece de mağaradaki çift kişilik uyku tulumunda beş altı kez devrim nikahlısıyla sevişerek hamile kalmamaya çalışacaktır. bu durum da kendisi vurulana, teslim olana ya da hayatında daha önce hiç görmediği suriye'de afrin kobani ya da menbiç için savaşmaya götürülene ve orada neden öldüğünü bilemeyene kadar sürecektir.

    tikko ayakları yere basan bir örgüt olsa, 1959 küba veya en kötü ihtimalle 1963 angola tarzı bir halk hareketinin önderliğini yapsa yine mizgin için üzülmeyeceğim. iyi kötü bir amaç uğruna karanlık bir mağarada, polyester bir uyku tulumunda sevmediği bir adamın anal işkencelerine katlanıyor ama tarihe de şerh düşüyor diyeceğim ama malesef diyemiyorum.

    tikko mağaralarında ele geçirdiğimiz tüm uyku tulumlarının neden çift kişilik olduğuna dair örgütün yöneticileri bir açıklama yaparsa ben şahsen bu konuda merak içindeyim. kış döneminde bölgesel kızılordunun lokal üretimi haricinde benim aklıma başka bir şey gelmiyor. 20 yıldır da bu üretim uyku tulumlarında sürdüğü halde de ben beklenen tikko ordusunun ortaya çıkışını ya da sayısında ciddi bir artış olduğunu göremediğimden nikaha olan inancımı kaybetmiş durumdayım. devrim nikahının bu devrim çocuklarına da uygulanması için bir program gerek yoldaşlar. çoğunu burjuvalara kaptırıyorsunuz. bazıları kpss ile anestet, protohistorya uzmanı falan oluyor. el atın.
3 entry daha
hesabın var mı? giriş yap