2 entry daha
  • taşplak kayıtlarından benim diyen tenorlara parmak* ısırtacak sesiyle
    hem içli, hem içrek; uzunhavalarla bezediği türkülerini söylediğinde dinlemelere doyulmaz bir kişi.
    başka bir aleme doğru hem giden hem götüren bir nakil vasıtası notalar ve tınılar üzerinden.
    durgun ve pes girişlerin ardından gelen crescendoların her biri bir acaip şekilde işliyor içlere, içerilere.
    bazen saplanıyor çok ince bir çelik iğne kayganlığında,
    bazen deliyor lönk diye dikilen bir bayrak direği cesaretiyle.
    derledikleri bir türlü, söyledikleri bin türlü.
    türkü mü onun içinden geçiyor, o mu türkünün içinden, ben hiç anlayamadım.
    belki de o söylerken ağladığım gibi hiç ağlayamadım.
    o her ne kadar ağlama yar dese de.
    zarf ile mazruf arasında da bir tutarlılık olmalı ama değil mi canım?
    hiç yani.
21 entry daha
hesabın var mı? giriş yap