2 entry daha
  • yıllardır düşündüğüm, hala ve hala cevabını bulamadığım ihtimaller yığını. üstüste binmişler. birini kurtarsan bir diğeri gelip gırtlağına saplanıyor. çenenin altına yerleştirdiği gibi ucunu hafifçe içe doğru bastırıp sola doğru kavis vererek çiziyor. ilk önce ince bir iz kalıyor. daha sonra ise kan. kimse görmüyor ama bu eylemi. kimse hissedemiyor. kimse anlamıyor.
    canı çok sıkılan bir insanın yapabileceği her şey olasılıklar denizinde en büyük olasılıksızlık olarak kalıyor.

    oysa bir zamanlar yeni tanıştığım bir kadında ilk baktığım yer dudaklardı benim. nasıl öpüştüğünü tahmin etmekle geçirirdim o ilk saniyelerdeki siktiriboktan memnun oldum zırvalıklarını. o memnun olmakla yetinirken ben onun dilinin başka bir ağız içinde nasıl yol alabileceğini hayal ederdim.
    oysa bir zamanlar yeni tanıştığım bir erkekle konuştuğumda o hayallerinden-planlarından bahsederken ben kavga etsek ilk önce bedeninde nereye vursam küt diye yere düşer diye en zayıf noktasını tahmin etmeye çalışırdım.

    ben mi terstim yoksa onlar mı düzdü bilemedim. hatta onlar mı dümdüz? hiçbir fikrim yok. şimdilerde evrene verebileceğim en büyük zararı nasıl verebilirimin ihtimalleri üzerinde düşünüyorum. şimdilerde dünyaya nasıl bir son kazık atıp siktir olup gidebilirim diye düşünüyorum.
    hiçbir cevap yok. çünkü soruların ilmeklerini gırtlağıma geçirip kendimi sonsuzluğa astım. kendimi bu kısır döngüye hibe ettim. cevap yok, çünkü soru yok. çünkü içtim hepsini. bir kadeh şarap, bir kadeh rakıyla. çünkü duymak istemiyorum artık. ne hayalleri ne de hayal kırıklıklarını. sadece şehvet ve şefkat istiyorum.

    "tanrı sekstir" diyen o kadını istiyorum mesela. ya da öpüşmemizin en şehvetli anında yüzümü tutup, yüzüne bulaşan saçlarımı düzelttikten sonra "ne bu öfke" deyip gözlerime bakan o periyi.
    farketmiyor. hepsini istiyorum hatta. zihnim de bedenim gibi uyuşsun diye. çok şey mi istiyorum? asla! sizler boktan işlerinize, berbat okullarınıza suratlarınızı döke döke gidin diye. yalnızlıklarınızla övünün diye. yoksa bir gün o şifreyi ele geçirdiğimde hepsini yok edeceğim. siz de bokunu yemiş karga gibi oturup kalacaksınız gri ekranların karşısında. ve canı çok sıkılan her hangi bir insanın yapabileceği, belki de yaptığı her şeyi, hiç olmadı her hangi bir şeyi anlamaya çalışacaksınız. nafile. asla anlamayacaksınız. şimdi anlamadığınız ve asla anlayamayacağınız gibi.
hesabın var mı? giriş yap