8 entry daha
  • dünyanın her yerinde ve tarihin her döneminde özel durumları hariç tutarsak vasat her daim egemen olmuştur. özel durumlardan kastım; büyük toplumsal travmalar ve buna bağlı meydana gelen savaşlar, ihtilaller vs.

    sözünü ettiğim özel durumları hariç tutarsak, vasatın egemenliği kaçınılmazdır. vasat/ortalama, normal olandır. normalin normunu belirleyen ise bizzat vasatın kendisidir. ki bu yüzden böyle bir ortalama oluşmuştur. ortalamayı yükseltmek, ortalamanın yapabileceği bir şey değildir. kaldı ki ortalamanın çapı buna yetmez. ortalamayı yükseltmesi gerekenler entelektüelleridir. esasında entelektüeller de tam olarak bunu yapabilecek kabiliyete sahip değiller. ortalamayı yükseltecek olanlar dahilerdir. ancak vasatta dahileri anlayacak kulak olmadığından, entelektüellere ihtiyaç vardır. yani dahiler yönü tayin eder, entelektüeller o yönde ilerler, vasat ise entelektüelleri takip eder...

    gelelim bizim sorunumuza;
    1) memleketin dahileri (dahi bilal'i saymazsak) yok denecek kadar az.
    2) vasatın sırtından semirmeye alışmış entelektüeller, vasat üzerindeki tahakkümlerine zarar verecek korkusuyla vasatı, az sayıdaki namuslu aydın ve entelektüelin üzerine kışkırtıyorlar. namuslu bir aydın ''gittiğiniz yol, yol değil.'' demeye görsün; anında vatan haini ilan edilip, azgın kalabalığın önüne atılır.

    vasat dediğimiz şeyin, sağcısı solcusu, akp'lisi chp'lisi yoktur. hepsi birlikte vasatı oluşturur. lafı daha fazla uzatmadan şunu demeliyim ki, aydınımızın namussuz oluşundan daha büyük bir sorunumuz yoktur. aydınımız namussuzluğa devam ettikçe, sahip olduğumuz vasatın yükselmesine de imkan yoktur.
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap