1 entry daha
  • bu konuya ara ara kafa yoruyorum. sadece bizde değil demokrasinin her uygulamasında sorun olabilir bence. ne kadar iyi sistem kurarsak kuralım yetkiyi verdiğimiz insan kötüyse sistemin açığını bulup kullanacaktır. tam buraya uygun özlü sözüm var: "bir insanı gerçekten tanımak için, ona yetki verin". genelde yolculuğa çıkın derler ama o yeterli olmaz hiç bir zaman. insanın özü kendi elinin altındaki, zarar verebileceği insanlara, hayvanlara karşı davranışında görülebilir ancak.

    şimdi size fantastique yönetim fikrimi açıklayacam. ana fikir milletvekili olmak için zengin olma şartını kaldırmak ve vekil ile halk arasındaki mesafeyi azaltmak.

    #muhtarlar tam zamanlı çalışacaklar ve randevu sistemiyle mahalle seçmeninin sorunlarını dinleyecekler. maaşları artacak, vatandaştan ücret alamayacaklar. şehrinden seçilen vekillerle ayda bir kez toplantı zorunluluğu olacak. mahallesinde yoksul, fakir, evsiz olduğu belirlenen muhtar sonraki seçimlere katılamayacak. dini kurumlarda toplanan para bölgeden sorumlu muhtarın denetiminde harcanacak.

    #milletvekili olabilmek için bir önceki dönem muhtarlık ya da milletvekilliği yapmış olmak gerekecek. milletvekili seçiminde muhtarlık yapmış olduğu mahallesindeki oyların en az yüzde 60ını anlamayan aday total oyundan bağımsız olarak seçilemeyecek. milletvekili sayısında eksik olursa, eksik çıkan şehirlerde en yüksek mahalle oyunu alanlar seçilecek.

    #bakan adayı olabilmek için bir önceki dönem milletvekilli ya da bakan olma şartı aranacak. seçimde her milletvekili bir bakanlığa aday olabilecek ve vekil seçimi yanında, bakanlar da oy oranıyla belirleyecekler. bir önceki seçim vekili olduğu şehrin en az yüzde 60 oyunu anlamayan aday total oyundan bağımsız olarak seçilemeyecek. bir bakanlık için en yüksek oy oranını alan aday bu şartı sağlayamazsa, bu şartın yanında toplam oyu 100/(bu bakanlık için aday sayısı) oranını geçen adayların içinden şehrinde en yüksek oranı alan aday seçilecek. bu şartı da sağlayan olmazsa şehrinde 100/(bu bakanlık için aday sayısı) oranını geçenler içinden en yüksek toplam oyu alan seçilecek.

    #başkan adayı olabilmek için bir önceki dönem bakan ya da başkan olma şartı aranacak. seçimde toplam oyun çoğunluğunu alan aday seçilecek.

    #her şehrin vatandaşı kendi şehrinin vekilini memnun ya da değil seçenekleri üzerinden oylayıp, yorumlayabilecek. milletvekilleri maaşını her ay yenilenen memnun yüzdesi üzerinden alacak. örneğin yüzde elli oranında memnun oy oranı varsa o ay maaşının yüzde ellisini alacak. emekli maaşı ve haklarını da vekillik yaptığı dönemin ortalama menmuniyet yüzdesi üzerinden alacak. eğer ortalaması kırk altındaysa emekli olamayacak. sistemde yorumsuz oylar işlenmeyecek. çelişkili ya da hep memnun oylayan vatandaş araştırılabilecek.

    #bakan ve başkan da haklarını bir üstteki sisteme göre alacaklar. bu kişileri tüm vatandaşlar oylayabilecekler.

    #herhangi bir vekil, bakan ya da başkan mecliste %40 oy birliği oluşursa yargılanabilecek. erken seçim, referandum içinde mecliste %40 oran yeterli olacak. referandumda yasanın kabul edilmesi için ise %60 çoğunluk gerekecek.

    #seçmene ve seçilene üst yaş sınırı getirilecek. bir önceki senenin ortalama vatandaş ömrü sınırını geçen oy kullanamayacak, aday olamayacak. alt sınır seçme için 18, seçilme için 21 olacak.

    #seçimler 5 senede bir yapılır. başkan iki dönem görev yaptıysa yeniden aday olabilmek için bir dönem bakanlık ya da vekillik yapması gerekir.

    göründüğü üzere bu sistem muhtarlar aracılığıyla yönetimi halk ile bağlarken diğer yandan da parti kurmanın avantajlarını kaldırıp, biat ve yandaş kültürünü siyasetten atmayı amaçlıyor. ilk önemli etkisi milletvekili olmak isteyen her vatandaşın muhtarlık yapmak için yarışması. bu yarış düşük ya da sıfır bütçe gerektireceğinden ülke ile ilgili derdi olan herkese hitap ediyor. diğer yandan sonraki seçimin milletvekilleri bu muhtarlık yarışında olduğundan, halka en yakın yönetim biriminde daha kalifiye elemanların görev yapmasını sağlıyor. sistemin son önemli etkisi ise üç dönem sonra eskiden muhtarlık yapmış bir isme başkan adayı olma imkanı tanıyor olması. bu isim mahallesinde çoğunluk oyunu almış, vekil olarak tüm ülkede kabul görüp bakan olabilmeyi başarmış biri olacak.

    dikkatli olanlar bu sistemi kurumsal şirketlerin yönetim biçimine benzetebilirler. alttaki insanlara ne kadar yukarı çıkma imkanı tanırsak üsttekilerin hatalarını o derece açığa vuracaklardır. şirketi zarara sokan her karar en üstün omuzunda bir yük olurken, bir altın elinde ise bir koz olarak değerlenebilir.

    liderlik vasfım olsaydı keşke de bu sistemi hizmetinize sunabilseydim. ya biz size aşığız ya :)
3 entry daha
hesabın var mı? giriş yap