4 entry daha
  • "damat frued" arkadaşımızın sınıflamayı yanlış verdiği türkçe çağıdır. doğrusu:

    1. altay çağı: "ana altayca" olarak geçen bu dil çağında, henüz türkçe bir dil değildir. moğolca, türkçe, mançu-tunguz dil birliği vardır. m.ö.9000'lerden başlamaktadır. hiç bir yazılı belgesi yoktur, tek kaynağı bu diller arasındaki ortak sözcüklerdir. dolayısıyla bu çağ kesin kaynaklara dayanmadığı için "altay kuramı"nın bir neticesidir. dilbilimcilerin düşüncelerine göre bu dillerin ortak olduğu bir dönem olmalıdır. kabul görülen görüş bu yöndedir.

    2. en eski türkçe çağı (proto-türkçe): türkçenin, ana altaycadan ayrılıp "türkçe" olduğu dönemdir. m.ö. 5000-m.ö. 4000'lerden başlamaktadır. türkçenin herhangi bir lehçesi bulunmamaktadır. ayrıca bu dönemde türkçe ile sümerce arasında kelime alış-verişleri yaşanmıştır.

    3. ilk türkçe çağı: m.ö. 1000'li yıllardan başlamaktadır. türk lehçelerinin oluşmaya başladığı dönemdir; "eski doğu türkçesi" ile "eski batı türkçesi" olarak türkçenin iki lehçesi bulunmaktadır. doğu türkçesine "şaz türkçesi", batı türkçesine "lir türkçesi" denilir. eski batı türkçesi: onogur (on-ok), saragur, katrigur, bulgarlar ve avarların diliydi. eski doğu türkçesi: hun, göktürk, uygur, karahanlı, harezm, çağatay, oğuz. (tarihsel bir sıralamadır). bu çağın önemli bir özelliği ise türkçenin yazılı hale gelmiş olmasıdır. iskit dönemine ait altın elbiseli adam'ın mezarında bulunan gümüş bir kase ortaya çıkmış, bu kasede türkçe yazılar bulunmuştur.

    4. eski türkçe çağı: m.s. 600ler ile 1000'li yıllar arasıdır. bu dönemde türkçe yazıtlar bulunmuş, yazının yaygınlığı konusunda fikirler vermiştir. iskitlere ait kurganlarda yapılan çalışmalara kadar orhun-yenisey yazıtlarının türklerin ilk yazılı belgeleri sanılmaktaydı. bu dönemde eski doğu ve eski batı türkçeleri kendi aralarında lehçelere ayrılmaya başlamıştır. yine bu dönemde türkler yerleşik hayata geçerek kağıt ve matbaayı kullanmışlardır. ilk türkçe kitaplar bu dönemde ortaya çıkmıştır. ilk türkçe kitap ise 930 yıllarında göktürkçe harflerle yazılmış 114 sayfa bir fal kitabı olan "ırk bitig"dir. ırk bitig, göktürk harfleriyle yazılmış olmasına karşın 2.göktürk devletinin yıkılmasından sonraki uygurlar döneminde yazılmıştır, bu yüzden lehçesi göktürkçe değil, uygurcadır. anlamayanlar için bir daha yazayım: yazılar göktürkçe, metin uygurca; yani osmanlıca gibi düşünün; harfler arapça, metin türkçe. (bunun üzerinde durmamın nedeni bu hatanın sıkça yapılmasından dolayı). yine bu döneme bir çok türkçe kitap bulunmaktadır. bu kitaplar ekseriyetle mani dinini anlatan kitaplardır. uygurlar batıdaki topluluklara kağıdı ve matbaayı öğretmişlerdir. uygurların bu üstün medeniyeti kendilerinden yüzyıllar sonra da etki etmiştir. tarihsel sırasıyla karahanlı, harezm(gazne), moğollar (cengizhan), çağatay (timur) medeniyetlerinin oluşmasında katkı sağlayacaktır. öyle ki türkler müslüman olduktan çok sonraları bile uygur harflerini kullanmaya devam edeceklerdir. cengiz han ve sonraki dönemlerde mali ve devlet işlerinde uygurlar yer almaktaydı, bu yüzden uygur yazı dili yaygın olarak kullanılmaktaydı. cengiz hangillerden olan timur döneminde resmi işlerde uygur harfleri kullanılmaktaydı. uygurların ne kadar büyük bir medeniyet geliştirdiklerinin kanıtıdır. yine timurlar dönemine ait bazı eserler uygurca yazılmıştır. bunlardan biri karahanlı dönemine ait kutadgu bilig eserinin 1439 yılında yazılmış herat nüshasıdır.

    5. orta türkçe çağı: 11. yüzyıldan 15. yüzyıl arasıdır. türklerin bir bölümünün müslümanlığı benimseyerek batıya doğru seferler yaptığı çağdır. türkler bu dönemde farklı coğrafyaları etkisi altına alarak çeşitli lehçeler ortaya çıkarmıştır. bu dönemde yukarıda anlatmaya çalıştığım gibi uygur alfabesinin ve medeniyetlerinin etkisi sürmektedir. bunun yanında islamın etkisiyle de mimari, edebi eserler yaygınlık kazanmıştır. verilen eserler daha çok felsefi ve islami eksendedir. bu dönemde ilk türkçe sözlük (türk ansiklopedisi) olan divan-ı lügatit türk yazılmıştır. ilk türkçe siyasetname olan kutadgu bilig adlı felsefi eser yazılmıştır. yine bu dönemde ilk türkçe kuran tercümeleri (karahanlı dönemi) yazılmıştır. bu dönemde türkçe onlarca kuran tercümesi bulunmuştur, en bilineni ingiltere'deki "rylands nüshası"dır. ilk islami felsefi eserlerde ortaya çıkmıştır, türkler uygur döneminde hali hazırla felsefe ile ilgilendikleri için bu felsefi düşünceler islami cehette toplanmıştır. bu eserlerden en önemlileri atabetül hakayı ve divan-ı hikmet'tir. divan-ı hikmet (ahmet yesevi) bugün müslüman türklerin tümüne etki etmiş; islamın ve tasavvufun yayılmasını sağlamıştır. yine bu dönemle ilgili bir ekleme daha yapmakta fayda var: bu dönemin ikinci yarısında, orta asya'daki türkler farklı lehçeleri kullanıyor olsalar da tamamı yazı dili olarak çağataycayı benimsemişlerdir. hindistan'ı fetheden babür şah, ali şir nevai, sekkaki türkçe eserler veren önemli edebiyatçılardandır. yine bu dönemde oğuz grubunda eserler veren edebiyatçılar bulunmaktadır yunus emre, nesimi gibi.

    6. yeni türkçe çağı: 16. yüzyıldan başlayarak 20. yüzyıla kadar oluşan gelişmelerin yaşandığı dönemdir. orta asya'da çağatay lehçesi ortak yazı dili olarak devam etmektedir. batı'da ise oğuz türkçesi, karadenizin kuzeyinde kıpçak türkçesi yer almaktadır. türkçe bu dönemde geniş kitlelerin konuştuğu dünya dili haline gelmiştir.

    7. modern türkçe çağı: 20. yüzyıldan günümüze kadar olan dönemdir. orta asya'da çağatayca etkisini kaybedip günümüz türk lehçelerinin yazı dillerini ortaya çıkartmıştır. bu dönemde dünyada konuşulan ilk 10 dil arasına girmiştir.
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap