135 entry daha
  • 2000'li yılların ilk yarısına damgasını vurmuş rus grubu.

    piyasaya çıktıkları günden bu yana hem dünya çapında ses getirmeyi başarmış hem de sansasyonel davranışlarıyla tepki toplamış bir grup olarak t.a.t.u. kariyerinin ilk yarısında yakaladığı ivmeyi ikinci yarısına taşıyamadı ve 2006 sonrası solup gitti. buna rağmen arkalarında sağlam bir diskografi ve birçok soru bıraktılar. üyeleri gerçekten eşcinsel miydi? müzik açısından çok mu zayıftılar? bir proje miydiler? neden bittiler?

    t.a.t.u.'nun hikayesi moskova kökenli çocuk grubu olan neposedi ile başladı. bu grubun üyelerinden 1984 doğumlu lena katina ve 1985 doğumlu yuliya volkova rus televizyon prodüktörü ivan shapovalov ve alexander voitinskiy'in "müzik projesi" için düzenledikleri elemelere katıldılar. başta yollarına sadece lena katina ile devam etmek isteyen prodüktörler yuliya volkova'yı da aldılar ve 1999'da t.a.t.u. kuruldu. o dönemde bütün kontrolü elinde tutan shapovalov (ki t.a.t.u.'yu var eden kişi olarak bilinir) hemen kayıt işine girdi ve 2000'in sonlarında ya soshla s uma yayınlandı, ardından da nas ne dogonyat geldi. her iki şarkı da rusya ve bazı doğu avrupa ülkelerinde çok ses getirdi. shapovalov, sergey galoyan, elena kiper ve valeriy polienko'nun yaptığı ilk stüyo albümleri 200 po vstrechnoy 2001'de yayınlandı ve büyük başarı elde etti. bu başarının ardından ekiplerine ünlü prodüktörler trevor horn ve martin kierszenbaum'u dahil ederek 2002'de ilk albümün ingilizce versiyonu olan 200 km/h in the wrong lane'i yayınladılar. gerek iki kızın birbirine olan aşkını işleyen albüm konseptleri olsun gerek sansayonel davranışları ve klipleri olsun, albümün inglizce versiyonuyla beraber t.a.t.u. dünyaya açıldı, hatta abd'ye ulaştı. "lezbiyen grup" adı altında yüzlerce habere konu olup programa çıktılar. bazıları tarafından desteklenirken birçok kişi yüzünü döndü. medya bir taraftan grubun iki üyesinin de lezbiyen olduğunu ve ilişki yaşdıklarını yazarken diğer taraftan eşcinselliklerinin sahte olduğu söylendi. t.a.t.u. ise bu dönemde dünya çapında turnelere çıkarak daha çok kitleye ulaştı. bir rus grup olarak mtv tarafından önce video müzik ödülleri'ne çağrıldı, sonrasında 2003 mtv film ödülleri'nde sahne alması teklif edildi ve bir rus grubu olan t.a.t.u. daha sonrasında billboard tarafından en iyi yüz ödül programı performanslarından biri olarak seçilecek olan şovunu bir abd kanalında sergileme fırsatı buldu. ilk single'ları ya soshla s uma ve nas ne dogonyat'ın ingilizce versiyonları all the things she said ile not gonna get us uluslararası çapta hit oldular. grup aynı yıl ne ver ne bojsia ne prosi şarkısıyla rusya'yı eurovision'da temsil edip üçüncü oldu. 2003'ü hit şarkılarının remix'lerini içeren bir albümle kapatan grup, volkova'nın hamileliğinden dolayı 2004'ü sakin geçirdi. buna karşılık hem shapovalov'dan hem de o dönemki kayıt şirketlerinden ayrıldılar. 2005'te ikinci (aslında üçüncü ve dördüncü) albümlerini hem ingilizce (dangerous and moving) hem rusça (lyudi invalidy) olarak yayınladılar. albümlerin ilk single'ları all about us ve lyudi invalidy avrupa'da ses getirmeyi başarsa da abd'de pek varlık gösteremedi. ikinci albümleri ilki kadar başarılı olamamasına rağmen grup yoluna devam etti ancak bu dönemde içten çatlamalar başladı. lena ve yuliya'nın kavgalarının medyaya yansıması şöyle dursun, sürekli erkek arkadaşlarıyla görüldükleri için lgbt topluluğunun bir parçası olarak kabul edilmemeye başladılar. 2009'a geldiklerinde ise eski popülaritelerinin büyük çoğunluğunu kaybetmiş ve artık aralarındaki anlaşmazlıklar nedeniyle solo kariyerlerini planlamaya başlamışlardı. buna rağmen zorla da olsa üçüncü albümleri waste management'ı yayınladılar (rusça versiyonu olan vesyolye ulybki bir yıl önce yayınlandı). bu albüm bir öncekine kıyasla daha az başarı elde etti ve t.a.t.u. bu sefer avrupa'daki popülaritesini de kaybetti. bu dönemde ses getirmeyi başaran tek hamleleri rusya'da düzenlenen eurovision'un açılış şovunda yer almalarıydı. grup yaşadığı anlaşmazlıkları çözemedi, özellikle lena'nın ısrarla solo kariyer istemesi ve yuliya'nın "eğer bunu istiyorsa t.a.t.u. şarkıları yerine kendi şarkılarını söylesin," tarzı lafları aralarını iyice açtı ve 2011'de dağıldıklarını duyurdular. grup dağıldıktan sonra özel organizasyonlar ve the voice gibi programlar için bir araya gelseler de tekrar birleşmediler. bu bahsi geçen özel organizasyonlardan biri soçi kış olimpiyatları'dır.

    lena katina, t.a.t.u.'nun ardından los angeles'a taşındı, evlendi ve ilk solo stüdyo albümü this is who i am'i yayınladı ancak başarılı olamadı. sonrasında yayınladığı ispanyolca versiyonu esta soy yo da pek ses getirmedi.

    yuliya volkova'nın ise daha farklı bir hayatı oldu. kendisi 2012'de tiroid kanseri olduğunu öğrendi ve ameliyat olmak için almanya'ya gitti. geçirdiği operasyonlarda doktorların hatasından dolayı ses telleri zarar gördü ve eski sesini kaybetti. daha sonrasında bunu düzeltmeye çalışsa da eski sesine tekrar kavuşamadı. başta sesi şu durumdaydı, şimdi ise autotune ve arka vokallerlerle bu durumda. bu arada geçirdiği estetik operasyonlar sonrasında eski görünümünü de kaybetti. kariyeri adına yaptığı en önemli adım ise dima bilan ile 2012'de rusya'nın eurovision elemelerine katılması oldu ama seçilmedi. kendisi iki çocuğuyla rusya'da yaşıyor ve ara ara single yayınlamaya devam ediyor.

    birçok ayrıntı olmasına rağmen t.a.t.u.'nun genel biyografisi bu şekilde özetlenebilir. bu noktadan sonrası bilgi değil, kişisel görüş içerir.

    t.a.t.u., shapovalov'un kişisel bir projesiydi. lena katina, shapovalov'un böyle bir grup kurma fikrini bir isveç filmi olan ve iki kızın aşkını konu alan show me love'dan edindiğini söyler ki ne tesadüf t.a.t.u.'nun da aynı isimli bir şarkısı var. hatta grubun ismi bu fikirden esinlenilerek bulunmuştur. rusçada "bu kız o kızı seviyor" demek olan "eta devochka lyubit tu devochku" cümlesindeki bu (ta) ve o (tu) kelimelerinin birleşimidir. kariyerlerinin ilk dönemi birçok kişi shapovalov'un o dönemde on beş yaşlarında olan bu kızları "otoriter" bir şekilde yönlendirdiğini belirtmiştir. yine yuliya volkova şirketi ve shapovalov'u bırakma nedenleri olarak "müzik yerine skandalları planladığı ve grubun artık müziğe ağırlık vermek istediğini" dile getirmişti. shapovalov'un yaptığı ne kadar doğruydu bu tartışılır ancak yaptığı şey grubu dünya çapında üne kavuşturdu ve muhtemelen 2000'li yılların en sağlam pop albümlerinden birini yayınlamakla sonuçlandı. t.a.t.u.'nun sonraki albümleri de başarı elde edememesine rağmen iyiydi, lakin hiçbiri ilk albümlerinin tadını vermedi.

    buna bağlı olarak grubun "lezbiyen imajı" vermesi muhtemelen shapovalov'un planıydı. başta lezbiyen havası estiren grup üyeleri sonrasında biseksüel olduklarını açıkladılar. buna rağmen sahne dışında bu söylediklerini ispatlayan şeyler medyaya yansımadı. 2007'de moskova gay pride'ın parçası olmaları dışında pek de somut adımları yoktu. tahminimce on beş yaşında shapovalov'un kontrolünde çocuklar olarak o ne dediyse onu yaptılar. yine de bütün bunlar şu sonucu değiştirmiyor: grup üyelerinin cinsel eğilimi ne olursa olsun gerek şarkılarıyla gerek konserleriyle gerçek cinsel kimliğini saklayan pek çok bireye ulaştılar ve lgbt'nin normalleştirilmesinde önemli bir rol oynadılar. bu onların çok ağır eleştiriler almalarına, sahte olarak tanılanmalarına ve kariyerleri boyunca sansüre maruz kalmalarına neden oldu ama sonrasında gelen lady gaga ya da katy perry'den daha etkiliydiler, hele ki 2000'lerin başında. bugün lena hala lgbt topluluğuyla bağlantılarını sürdürse de, yuliya volkova bazı homofobik açıklamaları sonrası (kadın çiftlerin erkeklerden daha estetik göründüğü ve bir adamın "gerçek adam" olması gerektiği gibi) bu imajını kaybetti.

    müzikal açıdan çocuk yaştan itibaren bu işin içinde olmalarına rağmen ikisi de ciddi bir yetenek göstermiyor. çaldıkları enstrümanlarla ya da şarkı yazarlıklarıyla bilinmiyorlar. vokalleri çok üst düzey değil, lakin iyi bir ekiple çalışıp iyi albümler ortaya koydular. ilk albümleri tarafsız dinleyen pek çok kişi tarafından başarılı bulunacaktır muhtemelen. all the things she said, not gonna get us, show me love, all about us, friend or foe, 30 minutes, ne ver ne boysia ne prosi, lyudi invalidy, gomenasai, snowfalls gibi iyi şarkıları var. bunun dışında, ünlerine rağmen canlı performans ve sahne performansları vasatın altındaydı. çoğu kez sahneye el ele tutuşarak çıkıp zıplayarak performanslarını tamamladılar. vokalleri 2006 sonrası daha iyi olsa da ciddi anlamda düzelme olmadı ki zaten performanslarının yarısı playback'ti. solo olarak yayınladıkları şarkılar açısından konuşmak gerekirse ikisi de t.a.t.u. şarkılarının seviyesine ulaşamadı ama sanırım lena katina daha iyi şarkılar yayınlıyor.

    sonuç olarak 2000'lere damgasını vuran bu grup, 2006 sonrası tüm otoriterliğine rağmen shapovalov'un yokluğu, skandallara ve sansasyonel olaylara pek karışmamaları, eski müzik kalitelerini yakayamamaları ve eski imajlarını kaybetmeleri sonucu ya da başka bir deyişle kötü iş yönetimi sonucu solup gitti, arkalarında ise sağlam bir diskografi bıraktı.

    not: lena'nın bir sonraki albümü için shapovalov'la çalıştığına dair iddialar var.

    not 2: rusya gibi bir ülkede eşcinsel kimliklerine rağmen düzenlenen organizasyonlara çağrılma nedenleri, yönetmenlerden birinin açıkladığı gibi rusya'nın elindeki tek gerçek uluslararası üne sahip şarkıcı olmaları.

    not 3: bahsi geçen neposedi grubunun üyelerinden biri de 2016 eurovision'da rusya'yı temsil eden sergey lazarev'dir.
189 entry daha
hesabın var mı? giriş yap