26 entry daha
  • cemile'dir... kârdadır...

    açılımı şöyle:
    "çaba üzerine;
    diyelim ki bir erkekle buluşacağız... bu kişi yeni tanıştığımız ve ilerde sevgili olmayı umut ettiğimiz biri olabilir... halihazırda sevgilimiz olup ilerde evlenmeyi umut ettiğimiz kişi olabilir... hem gözümüze hem gönlümüze hem de bağzı kriterlerimize uygun biri yani... hem arkadaşlar da pıtır pıtır evlenmeye başlamışken gaza da gelmişiz... bir yandan "kariyerime odaklandım cnm" derken bir yandan da uygun bir eş arayışındayız kendimize bile çaktırmadan...
    buluşmadan önce "ne giysem" heyecanına kapıldık... dolaplar, çekmeceler araştırıldı, ayna karşısında kıyafetler denendi, en güzel olanı giyildi, ona uygun aksesuarlar belirlendi... takısı, tokası, ayakkabısı, çantası... saçlar makyajlar en doğalından yapıldı... parfümler fısfıslandı... ama sanki sadece bir duş alıp saçı aceleyle toplayıp bir hamlede dudak nemlendirici sürüp fazla özenmeden en doğal güzelliğimizle on dakikada evden çıkıvermiş gibi görünüyoruz... halbuki saatler harcadık da çaktırmıyoruz... (kikir)...
    oldukça gerginiz... sonuçta insanız bazı ihtiyaçlarımız var... beğendiğimiz kişi tarafından bir şekilde beğenilmek, egomuzu tatmin etmek istiyoruz... bunun için hiç çaba sarf etmiyormuş, "istemem yan cebime koy"muş gibi görünüp sinsi sinsi, tilki tilki her yolu deniyoruz... kendimizi olduğumuzdan farklı biri gibi gösteriyoruz... bir yandan güzeliz bir yandan şiriniz... tribimiz, nazımız, çirkefliğimiz latent evrede... doğal çekiciliğimizi ön plana çıkaracak tatlı tavırlarla süslüyoruz konuşmamızı... o, karşımızda şöyle bir arkaya yaslandığında omuz genişliğine bakıyoruz çaktırmadan... ayağa kalktığında boyunu posunu süzüyoruz... nazlı ceylanız ya fazla da konuşmuyoruz... hatta çok güzelsek ağzımızdan kerpetenle laf alınıyor... o da anca kariyer havamız, iş yoğunluğumuz, kitaplar, filmler, ilginç bilgiler... nazlı nazlı süzüle süzüle anlatıyoruz...
    bu sırada cemile diyelim adına, biri geçiyor tam yanımızdan elinde poşetlerle... her kız gibi, sanki hiiç bakmıyormuş gibi bir çabuklukla karşımızdaki erkeğin genel görünüşüne göz atıyor... giyimine kuşamına, havasına, boyuna posuna, kaslıysa kollarına bakıp evine gidiyor, işine gücüne bakıyor... cemile bakımsız, cemile süssüz, ispatsız, tipsiz... oysa siz tiplisiniz... sevgili tiplisiniz (bkz: sevgili tipli olmak), gelin tiplisiniz (bkz: gelin tipli olmak)... hoşsunuz, güzelsiniz ve güzel güzel geriliyorsunuz etkilemek, etkilemek, etkilemek istiyorsunuz... oysa siz çekicisiniz ve çekim çekim çekiyorsunuz çekici olmanın çilesini... zaman harcıyorsunuz, kozmetik malzemesi harcıyorsunuz, giyim kuşam derken para harcıyorsunuz çekici olmak için... lakin olmayınca olmuyor. erkek size hesap kitlerse fena... arabası yoksa eve bırakmayacaksa daha fena... son otobüse doğru süzüm süzüm süzülerek yürürken lütfen cemile'yi düşünün sevgili veya eş adayınızı değil. cemile sizden daha kârlı. işini aksatmadı o, gerilmedi hiç.."
    (umut sarıkaya özentisi) pandayavrusu
    sürç-ü lisan ettiysek affola...

    ilham kaynağı: (bkz: çaba üzerine) (bkz: umut sarıkaya)

    edit: (bkz: hiçbir kadın için çabalamayan erkek/#81074364)
11 entry daha
hesabın var mı? giriş yap