• hem fakir olup, hem de tüketim toplumu olmanın gereğidir sanırım plastik (petrol türevi) kokan mağazalar.

    avm bozkırlarında kurbanını, spot ışıklı ve "yüzde 50 indirim!" sloganlı vitrini ile kendine çeker bu mağazalar.

    kurbanlar başına gelecekten habersiz, "ay ne kadar parlak, hemide indirimli!" nidaları kafalarında yankılanırken bu mağazalardan içeri adım atarlar.

    kurbanın burnu, "biri beni kurtarsın" diyerek çığlık çığlığa nöronları beyne doğru titreştirirken, gerek kamaşan gözlerden gelen "ama çok küseeeeel", gerekse cepten gelen "ama çok uçuuuus" sinyalleri üstün gelir genelde.

    kurban, o leş, taze üretilmiş kamyon lastiği kokusuna sahip ürünleri satın alacak, çoklukla doğrudan tenine temas ettirecek ve hava aldırmayan ürünler en ufak ısı artışında anaerobik bakterilere cennet mekan olacaktır.

    kurban ısındığında leş kokmakla kalmayacak, ileride potansiyel bir kanser hastası olma yolunda hızla ilerleyecek diye düşünmekteyim.

    başlıca kötü kokan mağazalara örnek vermem gerekirse;

    (bkz: deichmann)
    (bkz: h&m)
    (bkz: koton)

    pamukluya, gerçek deriye kıran mı girdi?
    etmeyin, zorunda kalmadıkça kullanmayın şu petrol türevi ürünleri!
7 entry daha
hesabın var mı? giriş yap