1 entry daha
  • sayısal bölümlerin kol gibi vize, finalleri, devam zorunluluğu, öğrenecek binbir konu olması, sürekli yenilenmesi ve bilgi birikimi yüzünden her sene öğrenilmesi gereken bir sürü yeni konuya sahip olması;
    buna rağmen sözel bölümdeki derslerin ağırlıklı olarak devam gerektirmemesi, çoğu konunun son 100-1000 yıldır değişmemesi, okuyarak öğrenildiği için vize haftası oturup çalışmanın yeterli olduğu sözel bölümlerde gençlerin çok fazla boş vakte sahip olup bu vakitlerini daha da boş işlerle doldurmaya çalışmaları yüzündendir.
    bunun yanında ülkemizdeki eğitimde sayısal disiplin ile sözel disiplin arasında dağlar kadar fark vardır. sayısal bölüm derslerinde sürekli bir soruna çözüm arama, verilerin doğruluğunu kontrol etme, soru sorma, sorgulama ön plandadır.
    sözel bölüm derslerinde ise yazılı metnin kabulü ön plandadır.
    bu eğitim tarzı kişinin dünya görüşünü ve yaşam tarzını da etkiler. durum böyle olunca siyasi yapılanmalar (sağ, sol, feminist, popülist vs... sonunda -izm taşıyan tüm oluşumlar) propagandaları için genelde en zayıf halkayı tercih ediyor. bu da tahmin edeceğiniz üzere sözel bölümler, ağırlıkla dtcf oluyor.
7 entry daha
hesabın var mı? giriş yap