kemal kılıçdaroğlu

• dikta gazetelerinin esas misyonu: kılıçdaroğlu'nu kurtarmak.
  bunca yıl sonunda sanırım artık iyice netleşti, takvim ve güneş gibi gazetelerin yazdığı zırvalıklar dikta beslemelerinden daha fazla sol kesim tarafından okunuyor. o kütle gazete okumuyor, o gazetelerin varlığı başta chp olmak üzere muhalif partilerin seçmenlerinde "akp'li seçmen kütle" imajını pekiştirip kutuplaştırma üstünden oy konsolide etmeyi amaçlıyor. kendiniz okuyup kendiniz kavga ediyorsunuz. muhalif gazeteler kılıçdaroğlu güzellemesi yapacak bir halde değiller farkındaysanız. çünkü chp seçmeni tarafından linç ediliyorlar. tek gazete bile satamayacak hale gelmeleri an meselesi olabilir, böyle bir ekonomik ortamda seçmenleri keriz yerine koymak intihar gibi bir şey olduğuna göre bu işi kim yapacak dersiniz?
  kılıçdaroğu'nun varlığını sürdürmesinin yolu dikta gazetelerinin sütunlarından geçiyor. ona takılan sıfatların seviyesi ırkçılık, mezhepçilik seviyesine indiriliyor
  böylece sol perspektiften bakıldığında elimizde bir mağdur olmuş oluyor.
  bugün kılıçdaroğlu'nun kalan dağınık seçmenini toplaması için elindeki son şansın asalak yuvası gazeteler olduğu bu yüzden iyice netleşmiş durumda.
  
  "pkk'yı kemal'in memleketinde vurduk" diyerek üzgün kk fotografı kullanmanın açıklaması budur.
  
  son günlerde kılıçdaroğlu'nu ite kaka vatandaşın önüne koymaya çalışanların elindeki tek malzeme: mağdur kemal'dir.
  
  şimdi gelsin keriz sol
  kavga etsin bir kene için
  dağınık oylar toplansın
  bir anket daha yapılsın.
  
  bunu yemeyeceğiz.
  kalsın.
  
  dikta gazetelerini sallamanın bedelini yıllardır ödüyoruz.
  hayali adamlar ve satış rakamlarıyla kavga edip onlar üstünden oy veriyoruz.