131 entry daha
  • hiç yayımlanmamış ikinci bölümünü tozlu raflardan çıkartıp sözlüğe aktarmaya karar verdim. ona inanan buna da inandı:

    otel sahibinden ikram!

    barda içkilerimizi tazelerken otel sahibi "john smith" bulunduğumuz yere yaklaşıyor. o da ne? elinde bir şişe yeni rakı. "ta türkiye'lerden gelip bizi şereflendirdiğiniz için bu şişeyi kabul edin lütfen" diyor. kabul ediyorum tabii, ayıp olur sonuçta koskoca otel sahibi ayağımıza gelmiş. hemen şişeyi kapıp takıma yetecek kadar ince belli çay bardağı istiyorum. herkes memnuniyetle ikram ettiğim rakıdan içiyor. bardaklara eklediğim su az gelmiş olacak ki pippen'ı rakıya kola katmaya çalışırken yakalıyoruz, herkes gülüyor.

    phil jackson'a blues eşliğinde harmandalı oynattım!

    bir anda 100'lük rakının bittiğini farkediyoruz ve o da ne? phil jackson yanımıza yaklaşıyor. "hani bana rakı?" diyor, kokusunu alıp gelmiş "türkiye'de en sevdiğim içki buydu, fuck!".
    o sırada isminin "bullshit" olduğunu öğrendiğim yerel bir grup sahneye çıkıp hareketli bir blues parçasıyla gecenin açılışını yapıyor. phil hafiften ritme kapılıyor ve dans etmeye başlıyor! "siz türkiye'de bir garip oynuyorsunuz bana da öğretsene" diyor. ne demek bu bir şeref! hemen aklıma ilk gelen harmandalı figürlerini gösteriyorum, phil doğuştan yetenekli. hemen figürleri kapıyor ve diğer oyuncular ona gülerken koca ayaklarını savurmaya başlıyor.

    jordan'dan büyük itiraf "sen zencisin dediler bana kız vermediler"

    jordan'la fazla muhabbet edemediğimi farkedip yanına gidiyorum. cüzdanından çıkarttığı beyaz bir kadının vesikalık fotoğrafına bakıp bakıp içleniyor. "ne oldu mike? bu ne hal?" diyorum. hemen anlatmaya başlıyor;
    "sene 85 bilemedin 86, o sıralar nba ortamına yeni yeni girmişiz. bizde bir başkan var, jerry reinsdorf. bir partide kızıyla tanıştım. o an beynimden vurulmuşa döndüm dostum, lanet olsun. gel zaman git zaman biz bu kızla evlenmeye karar verdik. peki sence ne oldu dostum? evet, doğru tahmin ettin. jerry kızı bana vermedi, sen zencisin dedi. geriye de onun bu fotoğrafı kaldı".
    bu hikayeyi dinlerken göz yaşlarına boğulduğumu sizden saklamayacağım. michael da bunu görüp daha da içlendi, o da ağlamaya başladı. dağ gibi adamın sırtına vurup teselli ettim.

    yarış atı gibi işiyorsun adamım

    içilen içkiler sonucu tuvalete gidiyor ve bir anda dev adamların arasında kalıyorum. pisuvara işemeye çalışırken yanıma michael jordan geliyor! "bir yarış atı gibi işiyorsun adamım, shit" diyor. şaşkın bakışımı görüp "chicago'ya has bir deyim" diye de ekliyor malafatı sallarken. gergin gergin gülüyorum ve odama çekilme vaktinin geldiğini farkediyorum.
55 entry daha
hesabın var mı? giriş yap