patron zırvaları

• ulan öğrenciyken kendi kapı kilitlerini üreten bir atölyede işe girmiştim. bir yerden 10-15 koli mal geldi. koliler eşek ölüsü gibi, sağından solundan metaller falan fırlamış. tutması da zor. neyse yanımda yaşlı bir amca ile beraber gittik taşımaya. mesafe de uzun. elimiz kesile kesile taşıyoruz. bir baktım el arabası. aha dedim bunu kullanalım 2 postada hepsini götürürüz. amca utana sıkıla boşver dedi. dayı dedim mis gibi el arabası işte, hemen kaptım geldim. tam malları üstüne yükledik patron denen yavşak geldi. dibimizde tip tip bakıyor, ben de kolileri yüklüyorum amca durmuş. napıyosun sen? dedi. kolileri taşıyoruz dedim. ''onla taşıma, o yeni'' dedi. şok olmuştum. ulan el arabasının yenisi eskisi mi var pezevenk? yük taşımaktan başka hiç bir boka yaramayan şeyi kullanmaya kıyamıyor. başka el arabası yok dedim, o zaman elinizle taşıyın dedi. o gün o atölyede ilk ve son günüm olmuştu. ertesi gün işe gitmedim. işe girmeme bir akrabam aracı olduğu için patron denen yavşağa hiçbir şey dememiştim ama o gün söylediği zırva yıllardır aklımda dönüp durur. yuttuğum kelimeler ara ara aklıma gelir de kendime kızarım.
  
  ''o el arabasıyla yük taşıma, o daha yeni. elinle taşı.'' ulan bundan daha büyük zırva var mı? tanrı hayatı boyunca böyle yavşakların yanında çalışmak zorunda olan insanlara yardım etsin.