3 entry daha
  • 80'lerin sonunda bulgar türklerinin türkiye'ye zorunlu göçü ve belene dizisi sayesinde bir nesil, bulgaristan'daki müslüman türklerin acılarından haberdar oldu. bulgaristan yapımı radiogram filmi, her şeyden önce hafızalarımızı tazelemesi bakımından önemli.

    --- spoiler ---

    1970'lerin başında geçiyor hikâye. tv'nin yaygınlaşmadığı, insanların dünyadan radyo sayesinde haberdar olduğu yıllar. köyde yaşayan ali ve yasmin, atalarından öğrendikleri halk türkülerini söylerler, bayramı gizlice de olsa kutlamaya çalışırlar. yasmin tarlada çalışırken şalvar giyer, ali bir işe başlarken "bismillah" der. böylelikle bilerek-bilmeyerek kültürel hafızalarını korumaya ve çocuklarına aktarmaya çalışırlar. evin oğlu ahmet ise tam bir rock'n roll tutkunudur. sözlerini anlamayıp ritmine bayıldığı bu müzik, dinlenilmesi yasaklanan istasyonlardan yayılması sebebiyle bile tek başına bir başkaldırıdır ve simgesel bir anlam kazanmıştır. ali, oğlundaki bu isyan damarından gizliden gizliye hoşnuttur. tam da bu sebepten büyük risk alarak şehre yeni bir radyo almak için yola çıkar. ali'nin yolculuğu öfkeyle başlar, dinginlikle sona erer. bu yolculuk ona özgürlüğünü simgesel olarak kazandırmıştır, döndüğünde pratikte tutsak hayatı yaşasa da içinde bir yerlerde özgür olduğunu ve o güce sahip olduğunu bilmenin huzurunu duyar.

    ana hikâyeye bağlanan med ve kerim'in hikâyeleri, zahariev'in babasıyla ilişkisi filmi zenginleştirmiş. yoldaş zahariev, en etkileyici yan karakterlerden olan meczub kerim'in ismini değiştirmeye geldiğinde ona ismini seçme hakkı verir lütuf gibi. kerim, duvara bakar ve bulgarca "taş" anlamına gelen kelimeyi isim olarak seçer.
    --- spoiler ---

    bir meseleyi fazla uzatmadan iktisatla anlatabilen filmleri seviyorum. radiogram da 85 dakikalık süresini her bakımdan güzel kullanmış.
2 entry daha
hesabın var mı? giriş yap