191 entry daha
  • sadece kanada'nin degil ayni zamanda kuzey amerika kitasinin en pahali ama ayni zamanda en yasanabilir sehirlerinden biri olan, emlak fiyatlarinin 2018 itibariyle san francisco ve new york gibi sehirleri bile geride biraktigi, kanada'da en cok goc alan ve "kanada'nin oregon'u" diyebilecegimiz guzel sehir.

    vancouver'in kanada'da bu kadar cok sevilmesinin en buyuk sebebi ikliminin yumusak olmasi. kisin quebec, edmonton, toronto gibi diger kanada sehirleri -30 derece gibi soguklarla kavrulurken vancouver'da pasifik okyanusunun yumusatici etkisi sayesinde oldukca yumusak bir iklim yasanir. vancouver'da gorulen iklimin turkiye'deki karsiligi karadeniz iklimidir ve burada yilin 8 ayi yagmur yagsa da kanadalilarin sabah aksam sikayet ettigi soguklar buraya nadiren ugrar. kanada'da yasayip da soguk havanin gazabini cekmek istemeyenler icin tek secenek vancouver kalinca bu sehirde muthis bir emlak pahaliligi ortaya cikmis.

    aslinda kuzey amerika'nin pasifik kiyilarinda belli bir noktadan sonra iklim fazla oynama gostermiyor. mesela san francisco'dan itibaren kuzeye gidildikce hava serinliyor ama asiri bir serinleme gozukmuyor. mesela su anda ben bu yaziyi yazarken san francisco'da hava sicakligi 18 derece. san francisco'nun 1000 km kuzeyindeki portland'da hava sicakligi 16 derece, yani bin km kuzeye cikinca hava 2 derece oynamis. onun da kuzeyindeki seattle'da 15 derece ve vancouver'da 14 derece. san francisco ile vancouver arasinda neredeyse 1500 km mesafe olmasina ragmen sadece 4 derece fark var. bunun sebebi pasifik okyanusunun iklimi yumusatici etkisidir. burada ayni istanbul'da oldugu gibi yilda 2-3 defa kar yagar ve bu karlar en gec 1 hafta icinde erir.

    yukarida bir entry'de "burada cok yagmur yagiyor ama gok gurlemiyor" demis. bu benim de dikkatimi cekti. pacific northwest denilen (vancouver, washington, oregon ve california'nin kuzeyi) bolgede yagmur usul usul, ince ince sessizce yagiyor. yeri geliyor 4-5 ay boyunca her gun yagmur yagiyor ama bir kere olsun gok gurultusu duymuyorsunuz. dogu yakasinda yagmir yagdiginda gurleye gurleye yagar ve gok gurultusu eksik olmaz. vancouver'in bir baska guzel tarafi da okyanusun dibinde olmasina ragmen yazin hic nem olmamasi. bunun sebebini bilmiyorum ama okyanus suyunun soguk olmasi diye tahmin ediyorum.

    vancouver'in bu kadar pahali olmasinin bir baska sebebi de kanada'nin asya kitasina acilan bir limani olmasi ve kanada ile asya kitasi arasindaki gemi trafiginin bu sehir uzerinden donmesi. sehirde cok sayida asyalinin yasama sebeplerinden biri de bu (digeri de teknoloji sirketleri). ozellikle cin'de yasayan bir cok zenginin yatirim icin vancouver'da ev aldigi biliniyor. hatta cin'den sirf vancouver'da gayrimenkul almak icin ucak turlari duzenleniyor ve bir ucak dolusu zengin cinli bu sehre gelerek adam basi 10-15 ev alip geri donuyorlar. gecen yeni bitmis 15 katli bir rezidans gormustum ve binanin onundeki "satilik" yazisi cinceydi. binada ingilizce hicbir isaret yoktu. cinli zenginler de bu tur binalarda 2-3 daire degil binayi komple satin aliyorlar. bu da emlak fiyatlarinin firlamasina sebep oluyor.

    sehirde cok fazla sayida evsiz olma sebebi de sehrin yumusak iklimi. toronto'da veya edmonton'da evsiz olursaniz soguktan donarsiniz ama san francisco, portland, vancouver gibi iklimi yumusak olan sehirler evsizler icin daha uygundur. bu yuzden bu tur sehirler daha cok evsiz nufus barindirir. ozellikle kis mevsiminde bu sehir evsizlerin akinina ugrar. yaz gelince de cogu evsiz memleketine doner ve bir sonraki kisi beklemeye baslar.

    vancouver bir cok teknoloji sehrine ev sahipligi yapar cunku silikon vadisindeki teknoloji sirketleri h1-b kotasina takilan calisanlarini bu sehre yolluyor. mesela microsoft'un vancouver'da 20 bine yakin calisani var ve bunlarin buyuk cogunlugunun h1-b vizesi bekleyen gocmenler olusturuyor. intel ve diger teknoloji sirketlerinin de vancouver'da ayni gorevi goren (siz h1-b cikana kadar burada takilin) ofisleri mevcut.

    vancouver deyince akla dogal guzellikler gelir cunku sehrin dort bir yani ormanlarla ve dogal guzelliklerle kapli. vancouver'in icinde oldugu british columbia vilayeti kanada'nin ve kuzey amerika kitasinin en guzel yerlerinden biridir. zaten burada "kanada'nin oregon'u" deme sebebim de budur. dort mevsim yesil kalabilen cam agaclarindan olusan ormanlarin yuzlerce km boyunca devam eden bu bolge dunyadaki sayili dogal guzelliklerden biridir. bu sehrin cevresinde odun ve kereste sanayii oldukca gelismistir. oyle ki dunyada kaliteli ve pahali olmasiyla bilinen mobilya, kereste ve kagit urunlerinin onemli bir kismi buradaki agaclardan yapilmadir. zaten bu bolgedeki evlerin ve binalarin buyuk bir kismi buna selam cakarcasina ahsaptan yapilmadir.

    sehrin disinda kalan victoria adasi gorulmeye deger yerlerden biridir. sehrin kuzeyindeki mount seymour vilayet parki, coquitlam dagi, golden ears parki gibi yerler mutlaka gorulmelidir. yukarida soyledigim gibi sehrin kendisi yumusak iklime sahiptir ama sehrin etrafindaki daglar gayet soguk ve karlidir. bu yuzden sehri gezerken daglik kesimlere gidecekseniz yaniniza mont almaniz faydanizadir. hava sicakligi bir anda 15 derece birden dusebiliyor veya 30 km'lik bir alanda 1 saat icinde dort mevsimi birden gorebiliyorsunuz.

    eskiden bu bolgede yilin 10-11 ayi yagmur yagarmis ve yilda 1 ay gunes gorenler sukredermis. son zamanlarda kuresel isinma sagolsun yaz mevsimleri oldukca kurak geciyor. bu yaz vancouver'in cevresinde 4'u buyuk 10'dan fazla orman yangini mevcuttu ve bunlarin en buyuk sebeplerinden biri kuraklikti. mayis-eylul arasinda pek yagmur dusmuyor ve havalar daha gunesli oluyor. ironiktir ki normalde dunyada en temiz ve kaliteli havaya sahip olan sehirlerden biri olan vancouver gecen yaz "en kotu ve kirli havaya sahip" sehirlerden biriydi cunku cevre bolgelerdeki orman yanginlarinin dumani haftalar boyunca sehri kusatmisti. ozellikle agustos ayinda yogun dumanlardan dolayi bir ara goz gozu gormuyordu. kisaca orman yanginlarinin olmadigi zamanlarda vancouver oldukca temiz ve kaliteli bir havaya sahip. sehrin musluk suyu zaten sehri cevreleyen doga harikasi nehir ve gollerden dolayi sise sularindan bile daha kaliteli ve temiz.

    http://viaggiatore.net/…british-columbia-canada.jpg

    bu bolgede cok fazla park ve cok az nufus oldugu icin gittiginiz yerlerde pek kalabalik gormuyorsunuz. mesela gittiginiz bir ormanda kamp yapan cadirlarin arasinda 300-400 metre mesafe oluyor ve insanlar cok genis bir alana yayiliyorlar. boylece kimse kimsenin ozel alanini isgal etmiyor. cogu zaman kadikoy buyuklugunde bir parkta toplam 30-40 kisinin takildigini, takilanlarin birbirini gormedigini ve birbirinden habersiz oldugunu farkediyorsunuz (hunger games mubarek). bir golun cevresindeki 10 km'lik sahil seridi boyunca balik tutan ve birbirine 1 km mesafede olan 10 balikci goruyorsunuz. sehrin hemen dibindeki dogal guzellikle biraz daha kalabalik olsa da sehirden 20-30 km uzaklastikca parklar ve alanlar giderek issizlasiyor. kafa dinlemek ve huzur bulmak isteyenler icin buralar birebir. bu acidan vancouver bana oregon'u hatirlatiyor.

    vancouver'dan bahsetmisken duvarlarin ve tavanin tamamen camdan olustugu tren gezisinden bahsetmemek ayip olurdu. bu trenlerin cogu uzun mesafe treni oldugu icin tur birkac gun suruyor ve fiyat biraz tuzlu ama her insanin omrunde en az bir kez deneyimlemesi gereken seylerden biridir. tren tamamen daglardan, ovalardan, ormanlardan, gollerden, nehirlerden gecerek size bir doga ziyafeti sunuyor.

    http://www.leeabbamonte.com/…7/img_1420-466x350.jpg

    https://cdn-image.travelandleisure.com/…ok=2p_-c1sp

    bolge bir doga harikasi olmakla beraber dogal guzelliklerin oldugu yerlerde tek tuk otel ve insan yapimi bina var. sehrin disina ciktiktan sonra bazen 50-60 km yol gidip bir tane benzinci, restoran veya otel gormediginiz oluyor. kamp yapanlarin cogu karavan veya tekneci oldugu icin "yola cikayim da ya nasip" demek bu bolgede pek ise yaramiyor. uzun mesafe yola cikmadan once yolda kalmamak icin her seyi en ince ayrintisina kadar (nerede ne yiyeceksiniz, nerede kalacaksiniz, nereden benzin alacaksiniz, nereye sicacaksiniz) planlamaniz gerekiyor.

    bu arada bolgedeki otellerin dogayla uyumlu bir sekilde insa edildigini (az katli, sade, ahsap, buyuk pencereli) ve goze batmayan mimariye sahip oldugunu da notlarimiza ekleyelim (tam dag evi fentezisi yapmalik).

    ornek: https://companydata.247salescenter.com/…_000001.jpg

    ta sili'den alaska'ya kadar pasifik kiyisindaki tum sehirler gibi burasi da birinci derece deprem kusagindadir. beklenen büyük oregon depreminin gerceklesecegi olan fay hatti san francisco'nun kuzeyinden baslayip vancouver'a kadar gelmektedir ve bu fay hatti tek seferde kirilirsa 9 buyuklugunde bir depreme yol acacagi tahmin edilmektedir. ayrica sehir okyanus kiyisinda oldugu icin boyle bir depremde tsunami tarafindan vurulacagi da kesin gibidir. bunun disinda sehrin kendi fay hatlari ve yakinlarda volkanik aktivite mevcut. yine de kuzey amerika kitasinin dogu yakasinda siklikla yasanan firtina, kasirga, hortum, sel, toprak kaymasi, kar firtinasi (blizzard) gibi felaketler buraya pek ugramadigi icin bolgede cok fazla dogal felaket oldugu soylenemez. deprem disinda bu bolgeyi tehdit eden en buyuk felaketlerden biri de yukarida soyledigim gibi orman yanginlari.

    nihayetinde paraniz varsa vancouver kanada'nin en yasanasi ve sevilesi sehridir.

    not: ayni ismi tasiyan bir baska sehir de abd'nin washington eyaletinde var. portland'in hemen kuzeyinde, columbia nehrinin karsi yakasindaki bu sehir oregon-washington sinirinda bulunuyor. birbirine cografi olarak bu kadar yakin iki sehrin ayni isme sahip olmasi cogu zaman kafa karistiriyor. bu yuzden ucak veya tren bileti alirken dogru vancouver'a aldiginiza dikkat edin (mesela san francisco'dan kanada'daki vancouver'a giden tren buraya varmadan saatler once washington'daki vancouver'da duruyor). washington'daki vancouver'da cok sayida redneck oldugu icin buranin lakabi "vantucky" (kentucky'den geliyor), kanada'daki vancouver'in lakabi vankong (hongkong'dan geliyor).
122 entry daha
hesabın var mı? giriş yap