108 entry daha
  • lisedeyken, bir gün babama mektup yazmıştım. neden bizimle ilgilenmediği, beraber hiç tatil yapmadığımız, dışarıdaki hayatının bizden daha değerli olduğuna dair vb. sonra o kadar üzgün halimle bile, onu üzerim diye gidip yatak odasında koyduğum yerden geri almıştım o görmeden.

    ilkokul zamanlarıma döner, o mektupta yazdıklarımı hem anne hem babamın yüzüne karşı söylerdim.

    neden bizimle i l g i l e n m i y o r s u n u z?

    demek isterdim.

    her gün süpürdüğün kırmızı halından, çay saatinde ağırladığın komşulardan, ne kadar kaba davransa da yemeğini, düzenini hep ona göre yaptığın babamdan hatta sırf o seviyor diye evlendiğin ilk günden beri sürekli sarıya boyadığın saçlarından bile daha önemsiz daha mı kıymetsiziz?

    demek isterdim anneme.

    evin dışındayken dünyayın en kafa dengi adamı, en neşeli komşusu olabilirken evde neden hep sinirlisin? neden sırf işkembe çorbası içeceksiniz diye gecenin bir vakti üşenmeden arkadaşlarınla uzuuuuuun yollar giderdin, bunu da yıllardır anlata anlata bitiremezdin de bizi bir kez olsun sahildeki çay bahçesine bile götürmedin? neden sen gittiğin her iş gezisiyle ilgili en çok yediğiniz yemekleri anlatırken bir kez ailecek dışarıda çay bile içemedik? dedemin sana olan ilgisizliğini yıllarca anlata anlata bitiremeyip, üvey annenin kendi çocuklarını kayırmasını hazmedemediğin halde neden bir gün bile bize elini uzatmadın, neden hiç yoktun hayatımızda?

    demek isterdim babama.

    bunları abim ve kendim için sormak, anne-baba olup hala kendi çocukluğumuzla ve sizin bıraktığınız izlerle savaşmak istemediğimi söyleyip onlar anlayana kadar

    lütfen bizimle ilgilenenin!

    demek isterdim.

    meditasyonla ilgilenen varsa, şu youtube kaydını öneririm. özellikle gece, sessiz ve rahatsız edilmeyeceğiniz bir ortamda, kulaklıkla dinler ve yeterince odaklanabilir, komutlara uyarsanız burada yazmaktan daha fazla bir rahatlama yaşayacağınızı düşünüyorum.

    ben bu meditasyonu dinlediğimde, çocukluğuma dönüp, eski evimizin girişindeki kahverengi devasa portmantonun bir köşesi hep kırık olan aynası karşısında saçımı tararken anımsamıştım kendimi. iliklerime kadar yalnızdım. hissettiğim en derin duygu anne- babamın ilgisizliğiydi. kendi çocukluğumu şefkatle kucaklayıp, gözyaşları içinde kalmıştım.

    tavsiye ederim.
139 entry daha
hesabın var mı? giriş yap