iz bırakan kitap cümleleri
-
efendiler, bugün ulaştığımız netice, yüzyıllardan beri çekilen milli felaketlerin meydana getirdiği uyanıklığın eseri ve bu aziz vatanın her köşesini sulayan kanların bedelidir. bu sonucu türk gençliğine emanet ediyorum. mustafa kemal atatürk/nutuk
her insanın yaşamı, onu kendine götüren bir yoldur. bir yol denemesi, bir yol taslağıdır. hepimiz aynı derinliklerden çıkıp gelen kişiler olarak kendi öz amacımıza varmak için uğraşıp didiniriz. birbirimizi anlayabilir, ama kendimizi ancak kendimiz açıklayıp yorumlayabiliriz. hermann hesse/demian
ben kaderimin yüzümde yazılı olduğunu artık biliyordum. şunu da söyleyeyim ki halit ayarcı hiç de başkaları gibi kılık kıyafetimi saymamış, sadece yüzüme bakmıştı. ahmet hamdi tanpınar/saatleri ayarlama enstitüsü
hiç kimse bir şeyden zaten bildiğinden çoğunu çıkarıp alamaz. bir şey bize yaşantı yoluyla açık değilse onu duyacak kulak da yoktur bizde.
friedrich nietzsche/ecce homo
buradan o dağlara baktığımızda, üzerine kar düşmüş çalılıklar görürdük. o çalılıkların kurda kuşa yem olmuş askerlerimizin kemikleri olduğunu oraya gidince anladık. köprülülü şerif(ilden)/sarıkamış
itirafımı vaat ettim, kendimi haklı çıkarmayı değil.
doğru olmak benim, adil olmak okuyucunun işi. jean- jacques rousseau/itiraflar
halk darmadağınık. kadınlar akıllarını kaybetmişler gibi, yerdeki taşları tırnaklarıyla kazıyorlar. cehennem dünyaya inmiş sanki! gözlerimi, kirpiklerimi örten tozdan etrafı göremiyorum. alaşehir'i daima yanık insan kokusu gelen bir fırın gibi hatırlarım.
halide edip adıvar/türkün ateşle imtihanı
bir tutsağın içine korku salmak için onun kafasının uçurulacağını söylemek; onun hafızasını silme, son nefesine kadar taşıyacağı ve başkalarının anlayamayacağı tek kazancı olan bilincini yok etme cezası yanında hiç kalır.
cengiz aymatov/gün olur asra bedel
içimizdeki şeytan pek de kurnazca olmayan bir kaçamak yolu... içimizde aciz var... tembellik var... iradesizlik, bilgisizlik ve bunların hepsinden daha korkunç bir şey; hakikatleri görmekten kaçmak itiyadı var. sabahattin ali/içimizdeki şeytan
sen de, ok gibi ol da yay dan kurtul, çünkü doğru oktan başkası yaydan fırlamaz. mevlana/mesnevi (1-2c)
bir adam vardı. suyu arıyordu. toprağı üç kulaç kazdı. suyu bulamadı. on kulaç on beş kulaç kazdı. gene suyu bulamadı. sonra yerin derinliklerinde kara kaya tabakalarına rastladı. yeise düştü. gücü sona erdi ve suyu bulmaktan ümidini kesti. fakat bir ses ona: daha derinlere in, daha derinlere dedi. daha derinlere indi ve suyu buldu. (r.k))şevket süreyya aydemir/suyu arayan adam
öyle bir kapı olmalı ki çalınca, insana hiç bir şey sormadan açsalar; kapının ortasındaki küçük pencereden bakıp da kim o demeseler. sonra hemen içeri alsalar beni. ben anlatmak istesem bile hemen sustursalar. biz her şeyi biliyoruz. her şeyi biliyor musunuz gerçekten? oğuz atay/tutunamayanlar
emeğin üretkenliği ne kadar artarsa, iş günü o kadar kısaltılabilir ve iş günü ne kadar kısaltılırsa, emeğin yoğunluğu o kadar artırılabilir. karl marx/kapital (1.c)
biliyorum ki insanlar sadece kendilerini düşünerek var olduklarını zannetseler de aslında onlara hayat veren tek şey ‘sevgi’dir. seven tanrıya; tanrı sevene yaklaşır. tolstoy/insan ne ile yaşar
tarlaya giderken kitapları torbaya koyuyorum. ekin biçerken on dakika mola verilse açıp okuyorum. fakir baykurt/özüm çocuktur
yağmur tam dört yıl, on bir ay, iki gün yağdı. gabriel garcia marquez/yüzyıllık yalnızlık
yılların elimizden çekip aldığı yaşama zevklerini dişimiz tırnağımızla savunmalıyız. montaigne/denemeler
imla
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap