39 entry daha
  • sinema salonuna ne izleyeceğinizi bilerek girdiyseniz etkisinden bir süre çıkamayacağınız film. yok ben uzay manzaralı, başrolü yakışıklı bir aksiyon filmi sanmıştım diyorsanız geçmiş olsun.

    --- spoiler ---

    öncelikle söylemek istiyorum, amerikan izleyicilerin bir kısmı bu filmi yeteri kadar abd propagandası yapmamakla eleştiriyor. genel kanı aya bayrak dikme sahnesinin olmayışının büyük bir eksiklik olduğu yönünde ki katılmıyorum. bir kere bu film başlı başına bir amerikan başarısın ortasında geçtiği için bu yönde ekstra sahneler eklemek ancak hikayenin o gerilimli buruk tadının üzerine turp sıkmak olurdu.

    bu film bir babanın yas dönemini anlatıyor. bu babanın astronot oluşu, görevler esnasında yaşadığı insanüstü zorluklar ve tehlikeler ana konu gibi görünse de değil. bir yas dönemi var ve bizim bunu ana konu sanmamamızın tek sebebi neil armstrong'un içine kapanık biri oluşu. film sondaki ay kraterine kızının bilekliğini attığı sahneye ulaşmak için çekilmiş bir olaylar dizisi. astronotumuza mülakatta kısa bir süre önce kızını kaybetmiş oluşunun görevi etkileyip etkilemeyeceği soruluyor ve o da etkilemez diyemeyiz şeklinde yanıt veriyor. gerçekten de etkiliyor ama korkulduğu yönde değil. çünkü baba acısından güç alıp yasını bir başarı hikayesine dönüştürüyor. kızından bir parçayı dünyadan uzaklara, insanlıktan çok uzağa bir yere götürmeyi başarıyor ve belki de yas dönemi burada bitiyor.

    bunun dışında clarie foy'un canlandırdığı jan armstrong'un dediği gibi aslında hiçbir şey kontrol altında değil ve bu adamlar ağaç evlerinde oynayan çocuklardan farksızlar. oldukça manuel bir teknoloji, baskı altında bile elle yapılan manevra hesaplamaları, teneke kutu içinde kelle koltukta bir görev ve bu yolda kaybedilen canlar. filmi izlerken gerçekten deli cesareti bir işin bundan yıllar önce nasıl da başarıldığını hatırlayıp tekrar tekrar hayret ediyorsunuz. hadsizce yayılan düz dünya ve ay görevinin stüdyoda çekildiği gibi cahil uydurmalarının ölen astronotların hatırasına hakaretten başka bir şey olmadığını görüyorsunuz.
    --- spoiler ---

    filmin kimseye konuyu açıklamak gibi bir derdi yok ayrıca. ay serüvenini başlatan ama nihayetini görmeye ömrü yetmeyen kennedy gibi, o dönemki ekonomik sıkıntılardan ötürü oluşan olumsuz kamuoyu gibi dönemin tarihi atmosferini, gerçeklerini ve belli başlı uzay görevlerini bildiğinizi varsayıyor. böyle meraklısına hitap eden bir filmi uzayda geçen aksiyon filmi sanıp girenler yarısında çıktı zaten. bir kere çoğu sahne aracın içinde geçiyor ve astronotların yaşadığı o klostrofobik atmosferi soluyorsunuz. izlerken o kadar gerildim ki elimdeki içecek kutusu sıkmaktan yamuldu.

    oyuncuların performanslarını şahsen beğendim ama gosling için donuk ve foy için de yeteri kadar sahnesi yoktu şeklinde yorumlar okudum. bence karakterleri ve dönemin şartlarını yansıtmak adına iyi iş çıkartılmış. umarım sırf oscar'lık abartı bir sahnesi yoktu diye clarie foy'un adaylığı güme gitmez.

    bu arada film boyu çok öne çıkmayan sade bir soundtrack var. bir kaç şarkı ve ana melodi etrafında dönüyor genelde. whitey on the moon'u ve diğerlerini tekrar dinlemek isterseniz spotify'da tüm ost mevcut.

    son olarak altyazı hatalı ve yer yer yetersizdi. insan yazım hataları ve eksik harfleri görünce sorumluların böyle teknik bir konuda çeviriyi yetkin birine emanet edip etmediğini merak ediyor açıkçası.

    edit: imla
143 entry daha
hesabın var mı? giriş yap