12 entry daha
  • bebek büyütürken , fiyatıyla insanın belini büken bir nesnedir bu.

    bu bezler kalite kalitedir. sıvıyı * içine hapseden, sıvıyı hapsedemeyen, pamukları çıkan , çıkmayan, cırtlı, cırtsız, masalcı ayıcıklı, palyaçolu, küçük , büyük, junior. bebişinizin poposu , pipisi hassastır. hani derler ya yumuşacık ciltleri anlatırken bebek poposu gibi diye. (yoksa bebek cildi gibi miydi ?) neyse işte. hassas oluyor bu bücürlerin oraları. o yüzden anne baba olarak kıyamıyorsunuz , pişik olmasın evladım diyorsunuz. alayım şu meretin en iyisini diye niyetleniyorsunuz. lâkin bebek bu. işiyor, kakasını yapıyor zırt pırt. bezi yeni bağlıyorsunuz, dakka bir gol bir. işiyor çocuk. ( ha bir de burada şöyle bir alt başlık açasım var (bkz: bezi açar açmaz bebeğin işemesi) . işgüzar arkadaşların * doldurmasını bekliyorum. )

    bezi bağladıktan sonra belli sürelerde bir değiştiriyorsunuz. çünkü doluyor bu. ağırlaşıyor. isviçreli bilim adamları her ne kadar bebeğinizin poposu kuru kardeşim elleşme dese de, bezin taş gibi olmasına daha fazla katlanamayıp değiştiriyorsunuz. ha bazı anneler tanıyorum, çocuk kakasını yapmadan kesinlikle bezi değiştirmiyorlar.

    anne baba olmaya yakın , çevrenizdeki tecrübeli ebeveynlerden en sık duyacağınız nasihatlere de konu olur bebek bezi. çünkü derler ki “ mîrim, çocuk yeni doğduğunda sıkça altını kirletir. bezler pahalı. o yüzden gündüzleri sıkça değiştirebileceğin daha ucuz bir markayı al kullan, geceleri ise kaliteli bezi”. hımm diyor ve aklınızın bir yerine not ediyorsunuz.

    eğer ilk çocuğunuz ise, tanıdıkların bu nasihatlerini kulak ardı edip, bezin en şahanesini alıyorsunuz. iki saatte bir çöpe giden primalar * * bi süre sonra fikrinizin değişmesine neden oluyor. ve dahi heder ettiğiniz her prima için söylenirken buluyorsunuz kendinizi. bize de aynen öyle olmuştu. bebeğimizin değil de kendi beceriksizliğimizin sonucu primayı ıslatmış bulunduk eşimle. ikimizden birinden çıkan dahiyane fikirle ıslanan primayı doğruca kalorifer peteğinin altına koymuştuk kurusun da çöpe gitmesin diye. ama bu şerefsiz isviçreli bilim adamları , sivri zekalı ebeveynlerin beceriksizliklerine karşı bir önlem almamışlar. bez içten değil dıştan da ıslansa görevini layıkıyla yerine getirip iki saatin sonunda balon gibi şişmişti.

    bebek bezi bağlarken dikkat edeceğiniz en önemli noktaya gelince ; beziniz cırtlı değilse , yağlı ellerinizi yapışkanlı yüzeye sürtmeyiniz. yoksa bez, kavuşmamak için direnebilir. cırtlı ise keyfinize bakın. yağlayın çocuğu ohh.

    bebek bezleri ( hatırladığım kadarıyla ) 30 luk, 60 lık, 90 lık paketlerde satılır. günümüzde - bezler preslenmiş diyeyim ben buna- yerden tasarruf etmek amacıyla küçük paketlere tıkıştırılıp müşteriye satılmaktadır.

    anne iseniz kocanızı bez almaya göndermeyiniz. genelde en pahalısını , en kısa zamanda marketin yolunu bir daha tutmamak için iki paket alır gelirler. onları saklaması da ayrı bir derttir ya, düşünmezler.

    kirlenen bebek bezlerini ayrı bir çöp kovasında biriktirip en kısa zamanda kurtulmaya bakınız. bir süre sonra o bezlerden bence tuhaf bir yoğurt kokusunu andıran nahoş kokular duyabilirsiniz. bir de ambalajların arkasında belirtilidiği gibi , sakın ola kirli bezi tuvalete atmaya kalkışmayın !

    bu yazıdan çıkması muhtemel dersler :

    - bebek bezi pahalıdır, yavrunuz sırf bu meretten değil her şeyden daha kıymetlidir. iyi bezi almaktan çekinmeyin.
    - elleriniz yağlıyken dikkatli olun
    - kocalarınızı bebek bezi almaya göndermeyin, yok illa gönderecekseniz de “ şu bez olacak “ diye katî telkinde bulunun.
    -kirli bebek bezinden en kısa zamanda kurtulun.

    naçizane son ek : bebek bezine yaptığınız masraf, çocuğunuz okula başladığı zaman yapacağınız masrafın yanında devede kulak kalır.

    ayriyeten :

    höllük neyinize yetmiyor ulan ?
80 entry daha
hesabın var mı? giriş yap