goal

• hollywood reçetesiyle harmanlanmış, hikayesi bayat da olsa işi inglizlere bırakınca yine de eğlenceli kotarılmış bir yapım. her futbolsever oasis^* eşliğinde havadan full çekmiş bir st. james' park görüntüsü görmek ister.
  
  --- spoiler ---
  -tabi yine de filmde enteresan anektodlar vardı. mesela santiago kardeşimiz bütün golleri sağ ayağıyla atıp, antremanlarda sağ ayağıyla şut çalışırken; son attığı frikik golünü (hani sergen'in de izlanda'ya attığı) sol ayağıyla atması ilginçti. ayrıca o serbest vuruşa çalınan düdkte yanlıştı. liverpool'lu topçu topu (castor troy'un kardeşi) harris'in ayağından gayet güzel almıştı.
  -ayrıca bence santi, yattara ayarı bir topçu, sürekli bir çalım sevdası. ben öyle adamı asla oynatmam takımda. böyle filmlerde niçin oyun görüşü güçlü bir sol bek falan yıldız olmaz ki.
  -ilyas salman'ın da bir filmi vardı. fenere transfer olduğu. bir selim abisi vardı onun, bu gavin harris de ondan apartma gibi. ama en kral herif oydu filmdeki; yalnız eğlence ortamındaki kokain sekanslarnı kesmişler herhalde. o kadar masum olmadığını biliyoruz.
  -cm termi,nolojisinden de ödün vermemişler. he's got flair veya you don't have stamina gibi laflar duyduk hep. hatta bir ara biri cruciate ligaments bile dedi ki hep bunu sesli olarak duymak istemişimdir. ( ne şom ağızsa filmden 2 sene sonra kopararak da duydum.)
  -lee bowyer sürekli güldü; zidane rol yapamıyor; shearer gene en kral abi ortamdaki.
  -son olarak da newcastle ne güzel şehirmiş; eğer gerçekten orasıysa.
  
  hah bi de filmde cast no shadowun değişik bir versiyonu çalıyordu. ses noel gallagher'ın gibiydi ama cover da olabilir. mix de.
  edit: evet mixmiş. hem de unkle. yeri gelmişken film müziklerinde unkle, oasis, happy mondays, kasabian gibi isimler var.
  
  --- spoiler ---