113598 entry daha
  • işteyim, yoğun bir tempo ile başladım yine pazartesine. inceden de müzik eşliğinde... eskiden, çok acılı zamanlarda dinlediğim şarkıları açıyorum tek tek. melodiler acıtıyor içimi. ama öyle acı veren bir acı değil. o zamanki hisleri hatırlatıyor, tuhaf bir mutluluk veriyor. ulan yoksa acıyı mı sever oldum? yok yok, aklınıza gelen o sıfata sahip değilim. öyle bir şey değil bu. hepiniz gibi eskileri özlüyorum. eski duygularımı, eski insanlığımı özlüyorum. hepsi bu.

    bir daha geri gelmeyecek şeyleri bir kaç hüzünlü melodide aramak ne kadar da naif bir acı. zira hiçbir şeyi geri getiremeyeceğini çok biliyorsun. buna rağmen geçmişi unutamamak, geçmiş duyguları deşmek ne tuhaf şey.

    geçmişte özlediğim çok fazla şey, çok fazla duygu var. peki o geçmiş geri gelse, an be an her şey eskisi gibi olsa, ya da ne bileyim, bir mucize ile o anlara geri dönsem ne olacak? tabii ki koskoca bir hiç... hayal ettiğim ve özlediğim o şeylere kavuşsam hiçbir değeri olmayacak, bunu gayet iyi biliyorum. bunu nereden mi biliyorum? çünkü hayalini kurduğum ve elde ettiğim hiçbir şeyin gerçekte o kadar mutlu etmediğini gördüm. bir çok şey sadece duygularda, hayallerde ve umutlarda güzel. elde edince pek manası kalmıyor. buda yaradılışın vermiş olduğum acınası bir özellik. bunu değiştiremezsiniz.

    bak şimdi de (bkz: izel) "anlayamazsın" diyor. ne de güzel söylüyor, ne de güzel eskilere götürüyor insanı.

    pazartesiniz ve hayalinizi kurduğunuz tüm geleceğiniz güzel olsun.
    hayallerinizin gerçeğe dönüştüğünde de güzel kalması dileğiyle.
157506 entry daha
hesabın var mı? giriş yap