2 entry daha
  • itibar, varlık, papirüs, akatalpa gibi dergilerde şiirlerine rastlayabileceğiniz şair. kalemkahveklavye’de de şiirleri yayımlamaktadır.

    aşağıdaki şiir kalemkahveklavye’den;

    gizem’in ezberlediği son dua

    gündüz unutulan karanlığa ağırlaşarak gelir
    müjdesiz kalınca
    harabe olmuş ay ışığında oyulan taşlar
    başım dönünce tutunduğum çitler senin bahçenindir
    ve benim yazdığım kâğıtlardır
    imzadan geri dönen kâğıtlar

    öğlen kaybolan, uzak ezan sesleri içinde
    zaman, sofra bezi serilirken yavaşlayan zaman
    apartmanda karartma yapılır, bağ evine kurtlar iner
    ben koşturdukça kapısını kapatır yetişeceğim akşam
    artık ranzalara vurarak uyandıran bir askerdir
    önceden bizim nefesimizle çiy tutan sabah
    yağmur başlarken duraklarına yürür cumartesi çalışanlar

    gece, kuyudan çıkarır yatağına alırdı beni
    zincirlerimi çözerdi nöbetçiler uyuyunca
    bereket; yüzüne çil, meczuplara temiz kıyafetler getirirdi
    “selam”dı ilk duyduğumuz, ayrılmamız selamla
    ben balçık idim, henüz dünya hesapta yoktu
    kendimi evimde bilirdim yüksekler örtülerimi uçuşturduğunda
    sıra beklemek yoktu, kararmış duvarlar, kirli işçi elbiseleri
    sen aşağı sarkardın, bende derinleşirdi uçurumlar
    sarışınlığın yaz vaktinde hristiyan köyleri

    ve bahçeye silkelenen sofra bezi, ben hayırsız bir takasta
    kurdun koklayarak bulduğu, hasta yakınlarının telefon beklediği
    mesai saatlerinde boş bir lokantada, iş hanında bir çay ocağında
    baş başayım, ilk sorularıyla dünyanın
    sağlık ocağında yazılan ilaçlar
    kaldırdığı toz, ilçeden geçen kamyonların
    şimdi hepsi bir tatil hatırasıdır, öğrenciliğinden kalan
    kalabalık bir masada bana bakarak anlattığın
hesabın var mı? giriş yap