güneydoğudan öyküler
-
uzun yıllardır basımı yapılmadığı için aylarca aradığım, en son ankara'da bir sahafta ikinci elini bulup okuduğum, fikir hayatımda büyük bir iz bırakan hakan evrensel kitabı. ilk iki bölümü askerlerin anılarından 3. bölüm ise asker yakınlarının anılarından oluşmakta. bir zaman çok duyduğum "asker üşümez, asker acıkmaz, asker yorulmaz." laflarını bir çırpıda ortadan kaldırmıştır. bizim askerler özler, acı çeker, yorulur, sever, mutlu olurmuş meğer.
"oğuz'a bir şey olmuştu. yaralanmıştı. ya da şu an çoktan ölmüştü bile. yani oğlumuz şu an yaşamıyordu. belki öleli çok olmuştu. biz uyurken ya da sabaha karşı... ya da ben su parasını yatırmak için kuyrukta iken. ya da biz öğle yemeği yerken... sol ayağının başparmağının tırnağı biraz eğriydi. sol ayağı ile mi bastı acaba mayına?" (bkz: sodome ve gomore)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap